Bumerang - Yazarkafe

3 Ocak 2018 Çarşamba

MİNİK LOKMALIK BİTLİ KURABİYELER ...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 


Bu kurabiyeler şimdilerde favorim çok sık yapar oldum, yapması da kolay canımız istediğinde hemencecik oluveriyor. İçinde kavrulmuş susam, çörek otu birde mahlep üçlüsü olunca kandil simitine benzetiyorum ben, lokmalık oluşu da ayrı bir güzellik fazla yemek istemeyenler için tadımlık ama emin olun bir iki derken tüm tabağı bitiriveriyorsunuz.


MALZEMELER 
  • 100 gram tereyağı (oda sıcaklığında) 
  • 1 çay bardağı sıvıyağ (ben fındık yağı kullandım) 
  • 1 yumurta (Akı hamura, sarısı üzerine) 
  • 1 yemek kaşığı sirke 
  • 1 çay kaşığı tuz 
  • 1 yemek kaşığı çörek otu 
  • 1 tatlı kaşığı şeker 
  • 2 -3 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu (Mahlep aromalı olandan)
  • Mahlep yarım çay kaşığı
  • Yarım çay bardağı kavrulmuş susam
YAPILIŞI



Tereyağı ve fındık yağını, yumurta akını, sirkeyi, tuz ve şekeri ekleyip karıştırıyoruz.



Susamı bir tavada kavuruyoruz ve çörek otuyla birlikte karışıma ekliyoruz.












Unu kontrollü olarak ve Kabartma tozunu ekleyip ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz. (Kabartma tozunuz mahlepli değilse yarım çay kaşığıyla mahlep                                                                               ekleyebilirsiniz.)

Hamurdan istediğimiz büyüklükte parçalar alıp yuvarlıyoruz benim mutfak tartım var ortalama onar gramlık kurabiyeler yaptım. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak yerleştiriyoruz. 


Üzerine yumurta sarısı sürüp 180 derecelik fırında 15-20 dakika kadar pişirin. Üzerleri kızarınca fırından alıyoruz. Canınız atıştırmalık birşeyler istediğinde nefis kurabiyeleriniz elinizin altında .Afiyet olsun...




2 Ocak 2018 Salı

MÜTHİŞ RENGARENK PANCARLI KIŞ SALATASI

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 


Bu salatayla Sevgi Abla sayesinde tanıştık, onlara gittiğimizde tok olmamıza rağmen  yaptığı salatayı bir çırpıda yemiş bitirmiştik, tadı damağımızda kaldı Sevgi Abla sağ olsun tekrar yaptı ve sizlerle tarifini paylaşıyorum.Pancar salatası dedik ama aslında tek pancar yok içinde değişik sebzelerden oluşan karışık bir kış salatası, pancarın o güzel  renginin sebzelerin hepsine renk verdiğinden dolayı biz pancar salatası  demeyi tercih ettik. 

MALZEMELER

- 1 orta boy pancar
- 1 adet havuç
-  Bir miktar kırmızı lahana 
-  Bir parça karnıbahar 
-  Bir parça brokoli 
-  Bir miktar roka 
- Zeytinyağı, nar ekşisi, limon, tuz, bir yemek kaşığı şeker

YAPILIŞI 

Pancarı, ve havucu rendeliyoruz, kırmızı lahanayı, rokayı ince bir şekilde,  brokoliyi, karnıbaharı  çok küçük bir şekilde kesip hepsini karıştırıyoruz.  Diğer tarafta sosunun yapımına geçiyoruz nar ekşisini, zeytin yağı, limonu, tuzu ve şekeri karıştırıp salatamıza ekliyoruz ve servise hazır.
Aslında malzemelerin çeşitliliği ve miktarı sizlere kalmış, istediğiniz malzemeyi ekleyip çıkarabilirsiniz. 
O kadar lezzetli ki  özellikle o nar ekşili sosu bir harika en yakın zamanda deneyin müftelası olacaksınız. 

22 Aralık 2017 Cuma

KUDÜS ZAFERİ

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 

Hayırlı Cumalar tüm müslümanlar. Bu cuma gecesi  mevlanın yardımına mazhar olunmuştur. 




Gün zafer günüdür gün öyle bir gündür ki müslümanların ilk kıblesi onuru gururu Kudüs'ümüzün elimizden alınması için planlarını teker teker gerçekleştiren siyonistlerin tuzaklarının bozulduğu gündür. 











Bu sefer siyonistler tek değildiler yanlarında dünyanın yılanı Amerika da vardı. Tüm ortadoğuyu birbirine katan Amerika meydan okurcasına Kudüs'e de karıştırmanın zamanıdır deyip terorist ülke İsrail'in başken ti olarak Kudüs'ü tanıyacağını açıklamıştır. Neden bu hırs Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin kutsalı olan Kudüs'ün siyonist İsrail yönetimine verilmesi sürekli çatışma halinde olan Kudüs'ün ortasına bomba bırakmaktı. 
Amerika'ya karşı birkaç cılız ses çıktı sadece, tüm islam alemi sessizdi her zamanki gibi değilmiydiler o kadar zengin ve kalabalık oldukları halde bir avuç siyonisti orda tutuyorlar ve gelişmesine büyümesine hatta kutsalları olan Mescidi Aksa'yı nerdeyse hergün işgal edip ayaklarıyla çiğnenmesine izin veriyorlar ve bu utançtan yüzleri bile kızarmıyordu. 

Zalimlerin zulmune Cumhur Başkanımız Erdoğan dur dedi,''Dünya beşten büyüktür, Kudüs bizim Kırmızı çizgimizdir.'' diyerek bu karara ilk karşı çıkan oldu ve Amerika'ya resti çekti.
İlk önce İstanbulda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi düzenledi Doğu Kudüs "Filistin Devleti'nin işgal altındaki başkenti" olarak karar alındı. Daha sonra bu durum Birleşmiş devletlere gidecekti, oylama yapılacaktı ve Amerika'nın karşısında tek Türklerin sesi çıkıyordu olayın vahametini anlattı Türk heyeti böyle bir şey olamazdı sırf Amerika istiyor diye Ortadoğu karştırılamazdı. Çünkü biz karşıydık kan dökülmesine savaşa ve terörizime. 

Bizim karşımız da Amerika'da boş durmadı tabi ki Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti sayan karara karşı çıkan ülkelere mali yardımların kesileceğini söyleyerek tehdit etti. Biz rızkımızı Amerika'dan bilmedik ki rızık Allahtandır dedik.


Ve Oylama 172  Birleşmiş Millet ülkesi arasında ismini daha önce duymadığımız dokuz ülke red, çoğunlukla Avrupa ve korkan 35 ülke çekimser. dünyanın beşten büyük olduğunu Amerika'dan korkmadıklarını barış yanlısı olmanın gerektiğini söyleyen Türkiye'nin başını çektiği 128 ülke de kabul oyu kullanarak dünyanın şımarık çocuğu Amerika'ya gününü gösterdi ve güçlü olanın değil haklı olanın kazandığı gösterdi dünyaya. Adeta dünya vicdana geldi ve Filistin'lilere kendi vatanlarında  yapılan zulmü ve işkenceyi görmeye başladılar.






Bu bir zaferdi ama ''sefer bizim ZAFER ALLAHIN'' dır . 








Bundan sonra tüm dünya ve ortadoğuya barış gelmesi dileğiyle sözlerime son verirken bu mübarek toprakları ziyaret edip müslümanların ilk kıblesi ve efendimizin miraca yükseldiği yerlere yüz sürmeyi isteyen tüm müslümanlara ve banada nasip olması dualarıyla ....

20 Aralık 2017 Çarşamba

YERLİ MALI HAFTASI ... YUSUF MERT'E ÜZÜMLÜ İNCİRLİ ŞAPKA YAPTIM

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 



''Yerli Malı Türkün Malı Her Türk Onu Kullanmalı.'' diyelim ve bu haftayla ilgili bilgi vererek başlayalım söze.. 




Resmiyette Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kısaca Yerli Malı Haftası olarak, 1. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik sıkıntılar sonuncu yabancı ülkelerle para vermeden kendi öz kaynaklarımız ve kendi ülkemiz de yetişen ürünleri tüketerek dış ülkelere bağımlı olmadan kurtulmak için 1946 dan itibaren kutlanmaya başlamıştır. 




Ülkemizde büyük bir çoğunlukla okullarımızda gerçekten büyük bir neşeyle 12- 18 Aralıkta çeşitli etkinliklerle kutlarız bu haftayı. 
Öğretmenlerimiz yerli malı kullanmanın önemini anlatır kuzularımıza Türk mallarının kullanımı hakkında çeşitli bilgiler verir öğrencilerde şiirler okur ve getirdikleri ülkemizde yetişen çeşitli meyve ve yiyeceği birlikte zevkle tüketirler.

Benim Yusuf Mert'im  de böyle etkinlikleri pek sever bir de  anne oğul birşey yapacaksak deymeyin keyfine. 
İlk olarak arkadaşları arasında şiir seçerek başladık Yusuf  Mert üzüm- İncir  şiirini okuyacaktı sınıf annemizin önerisiyle okuyacakları şiirele  uygun şapka yapacaktık. 


Üzüm-İncir


Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş.



Şiir tamam bir çırpıda ezberliyiverdi Yusuf'cuk ama şapka ne yapacağız ona karar vermekte biraz zorlandık. Tabiki kurtarıcımız google oldu yazdığınız da her türden öneriye ulaşabiliyorsunuz biz de öyle yaptık yerli malı haftası yazınca şapkalar döküldü önümüze..


Bizim şiirimiz de üzüm ve incir olduğundan bu iki meyveli figürleri araştırdım. Üzümle ilgili çok seçenek vardı ilk önce bir üzüm şablonu buldum ve nasıl bir şekilde yapacağımı kafam da tasarladım daha sonra incirli bir şapka gördüm incirim de tamam dı akşama değişik renkte kartonlar alıp şapkamı yapmaya başladım.

Bir taraftan Yusuf kalemler malzemeler taşıyordu bir taraftan da çaya gelen Elif'in önerileriyle bize göre çok güzel bir şapka yapmayı başardım. 

Belki size de bir fikir olur diye kısaca anlatmaya çalışacağım. 

Üzümleri sarı renkte yaptık kartonun üzerine madeni 10 kuruşla 13 adet yuvarlak çizdim, ispirtolu siyah kalemle çizdim ki kenarları belirgin olsun ve bunları kestim. Daha sonra bu yuvarlakları önce bulduğum üzüm şablanundaki gibi üst üste yapıştırdım yeşil kartondan yaprak ve dal da aynı şekilde çizip üzüm tanelerinin üzerine onu da yapıştırdım, son olarak küçük oynar gözleri de ekleyince çok şirin bir üzüm salkımımız oldu.
İnciri de internetten bir şapkanın üzerinde gördüğüm gibi yapmaya çalıştım iki inciri bütün birini de içi görünür vaziyette yaptım. İlk önce üç inciri yeşil kartona çizdim ve kestim ikisi bütün olacakları için siyah kalemle incirlerin üzerine çizgiler attım bütün incirler tamam içi görünen inciri de ilk önce sarı renkten daha sonra kırmızı renkteki kartonlardan parçalar kesip yapıştırdım ve en üstüne kalemle incirin çekirdeklerini çizdim. 





Şapkamızın ana gövdesi için kartonu ince uzun bir vaziyette kesiyoruz bu aşamada kalınlığı size bağlı Yusufun kafasına yetişmediği için arkaya küçük bir parça ekledim ve bu parçayı zımbayla birleştirdim. 



Üzüm ve incirlerimiz ve ana gövdemiz hazır sıra geldi hepsini birleştirmeye. 


Ana gövdemizin üzerine ortalayarak ilk önce üzüm salkımını yapıştırdım daha sonra incirleri yapıştırdım yukarıdan çıkıntılı bir şekilde yerleştirdim görüntüsü çok hoş oldu.
Umarım bir fikir vermiştir sizlere.

Yerli malı haftası sebebiyle bilinçli bir toplum olma yolunda böyle faliyetlerin yararı çok büyük çocuklarımız için.
Bizim kuzular çok eğlendiler ve bilgilendiler bu gün.
Böyle etkinlikleri düzenleyip çocuklarımıza farkındalık yaratan öğretmenlerimize ve bizim meleğimiz Hülya Hanıma, bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız. 

UN TERCİHİM YILLARDIR SİNANGİL UNLARI....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 

Çevremden yaptığım bir şeyi beğenenler, '' Ne marka un kullanıyorsun Elif . '' diye souyorlar.




Tabi el lezzeti de önemli ama kullandığın malzemenin kalitesi pişirdiklerimizin tadında farklılık yaratıyor.
Yıllar önce bende böyle bir soru üzerine sinangil unlarıyla tanışmıştım, Kayseri Yağlaması yapmak için sinangil unu kullandığı için çok lezzetli olduğunu söylemişti bir yakınımız daha çocuktum o zamanlar ama aklımın bir yerine yer etmiş herhalde bende mutfağa girip un kullanmaya başladığımdan beri sinangil unu kullanıyorum. 
O zaman bu kadar çeşit yok tabi sinangilde sadece un ama şimdi öylemi baklava için özel un, börek için özel un , mantılar için özel un, hastalar için gulutensiz unlar ve hazır kek karışımları bile mevcut.





Ben çok miktarda un kullanmıyacaksam erişte yada tarhana gibi hep iki kilo un alırım, bir unu açtığımda hazırım da her zaman kapalı bir paket unum bulunur. 








Aldığım unun taze olması için çok silkülasyon olan marketlerden almayı tercih ediyorum.

19 Aralık 2017 Salı

ŞİMŞEK MCQUEENLİ ÜÇ BOYUTLU LİF YAPTIM ,3 D LİGHTNİNG MCQUEEN WASHCLOTH,




بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......


Herkese lif yaparım da biricik oğlum Şimşek Mcqueen'li lif ister de yapmazmıyım. Hazır lif örmeye başlamışken o hızla birkaç değişik lif yaptım benim oğlum da illa anne bana da şimşekli lif yap dedi ve internetten  beğendi bende onun istediği gibi yaptım çok ta güzel oldu...









Yapmak isteyenler için Şablon olarak bunu  kullandım.

 En alttan başlıyoruz lifimize ve şablonu örneğimize uyguluyoruz.

PORTAKAL, MANDALİNA, LİMONDAN BULAŞIK MAKİNASI KOKUSU, SİRKEDEN PARLATICI YAPIMI

                               بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 





Bulaşık makinesi zamanımızın vazgeçilmezi özellikle benim gibi çalışan hanımlar için, yemek yediğimizde tabakları suda şöyle bir akıtıp atıveriyoruz içine yıkama, durulama, kurulama derdi olmadan tertemiz alıyoruz içinden.
Elle yıkamadan bulaşık makinesine geçmekte kolay olmadı bizim için Fethiye Sultan epey direndi almamak için bende evin beyaz eşyalarını yenilerken arasında alıverdim seneler önce aldık ama sadece tezgah altında durdu yıllarca misafirden misafire açıldı pek işimize yaramadı . Anneme göre tabakları çalkala içine diz içinden al yerleştir vakit kaybı ''Ben elimde daha temiz çabucak yıkarım.'' diyordu, annemin makinenin kıymetini bilmesi geç oldu sağ olsun televizyonda yapılan tasarruf spotları etkili oldu ve o da zamanla alıştı artık makineye sığmayanlar dışında  elimizde pek bulaşık yıkamıyoruz.

Makinemiz çok iyi yıllarca kahrımızı çekti halen de çekmekte. Bu zamana kadar filtresinde ne bir koku ne de tortu oluştu ta ki benim evde borakstan bulaşık deterjanı denemesi yapmama kadar. 
                                        
                                                   BORAKS 









Bulaşık makinesi iyi ama içinde kullandığımız deterjan ve özellikle kurulama sırasında kullanılan  parlatıcı sağlığa oldukça zararlı bu da beni arayışa itti parlatıcı yerine portakla sirkesi deterjan yerine evde boraksla yaptığım sıvı detejanı kullanmaya başladım o kadar güzeldi ki bulaşıklar eskisinden de temiz çıkıyordu ama bir hafta on gün sonra makineden kokular gelmeye başladı yaklaşık yirmi senedir kullandığımız makineden şimdiye kadar böyle bir sorunla karşılaşmamıştık kokular gelince alt tarafındaki filitreye baktığımda resmen bir tabaka vardı hemen çıkartıp yıkayıp temizleyip taktım yerine ve mecburen eski tablete dönüş yaptık ama parlatıcı bölümünde sirke kullanmaya ısrarla devam ediyorum en azından tabaklarda deterjan kalıntıları yemiyoruz sirkeyle dezenfekte oluyor. 



Bulaşık makinesini çalıştırmak için dolmasını bekliyoruz yıkamak için bulaşıklar daki yemek artıklarını ne kadar akıtsakta koku yapmasın diye hazır kokulardan kullanıyordum daha önceleri şimdi ise kışın mandalina portakal limon kabuklarını atmayıp kaşık bölümüne koyup makineyi onunla çalıştırıyorum iki yıkamada tazeliyorum. 

Yazın turunçgiller pek bulunmadığından sadece sıktığım limonları yarım olarak makinenin tellerine takıyorum. İnanın herşeyi satın alamayız alsak bile kiyasal çözümler ne kadar sağlıklı tartışılır böyle küçük dokunuşlarla hayatı biraz daha kolay kılabiliriz. Sizde benim gibi bir yerden başlayıp bazen iyi bazen kötü deneyimleyip doğruyu bulabilirsiniz... 

17 Aralık 2017 Pazar

HAMSİ KÖY SÜTLACI, FIRINDA SÜTLAÇ (ORJİNAL TARİF) ...

                                         بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 

Sütlaç denince de ilk akla gelen Karadenizin vazgeçilmezi Hamsi Köy sütlacını bizde deneyelim dedim. Bu harika tadı fırınlayıp lezzetine lezzet katıp fındıkla da taçlandırabilirsiniz. En yakın zamanda bu lezzetleri yerinde yemekte nasip olur inşallah .....

Sizde en yakın zamanda deneyin derim afiyetle sağlıkla.... 



Malzemeler

  • 1,5 lt süt 
  • 1çay bardağı pirinç 
  • 2 su bardağı su 
  • 1,5 su bardağı şeker 
  • 2 yemek kaşığı un 
  • 1 yumurta 
  • Yarım çay kaşığı tuz 
  • 1 çay bardağı su 

Üzeri için 
  • 🌰🌰🌰 Bol fındık isteğe göre 🌰🌰🌰
YAPILIŞI 

Pirinci yıkayıp üzerine iki su bardağı suyu ekleyip çok iyi pişirelim, diğer tarafta sütü kaynatıp pişen pirinci ekleyip özleşene kadar kısık ateşte kaynatıp şekerini ekleyelip bir taşım daha kaynatalım. 

Bir kapta yumurta sarısı, un,tuz ve suyu karıştırp ocaktaki sütlaca hızlıca karıştırıp on dakika daha kaynatıp kapatalım. Sütlacımızı kaselere bölüp kaselerimizi su dolu bir tepsiye yerleştiriyoruz. Fırınınızın sadece üst tarafını açma özelliği varsa mümünse sadece üst tarafı açın ve 250 derece de üstünü kızartıyoruz.



İsterseniz soğuduktan sonra fındık ilavesiyle servis yapabilirsiniz.