Bumerang - Yazarkafe

12 Aralık 2018 Çarşamba

HOW TO MAKE ORGANİC CİTRUS CLEANER.... TURUNÇGİL KABUKLARINDAN (portakal, limon, turunç, greyfurt) VE BEYAZ SİRKEYLE ORGANİK TEMİZLİĞİCİ, ÇAMAŞIR YUMUŞATICISI VE SAÇ KREMİ YAPIMI ...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......


Yusuf bebekken başladı bu deterjana alternatif arayışım önceleri rendelenmiş sabun kullandım , katkısız doğal hazır deterjanlar, hatta üyeliği olanlara üye bile oldum daha sonra boraks, kabartma tozu ve soda dan doğal deterjanlar yaptım bloğumda da paylaştım sonraları sirkeye merak sardım bahçemiz de olan üzüm ve portakal kabuklarından sirkeler yaptım ve yaşantımdan hazır şeyleri yavaş yavaş çıkarmaya çalışıyorum ama benim yaptıklarım evde sürekli ve bol miktarda kullanıma yetmemeye başladı tabi bende değişik altarnatifler arayışı başladı evdeki kullandığım narenciye kabuklarından ve marketten aldığımız beyaz sirkeyle deterjanlara altarnatif bir ürün yapmaya başladım. Nasıl yaptığımsa beş kiloluk kavanoza sirkemizi boşaltıyoruz elimize geçen limon, portakal, mandalina, greyfurt, turunç kabuğu ne varsa çıktıkça atıyoruz, yirmi gün kadar durunca süzüyoruz ürünümüz hazır. Ürün dememin nedeni her yerde kullanmam.




En çok kullandığım yer çamaşır makinesi ne çamaşır yumaşıtacısı olarak , kokar mı filan diye korkmayın tek sirke bile koysanız koku olmuyor bir de bunun içinde mis gibi kokan limon ve portakal kabukları bulunduğu için gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz, yumuşacık hatta matiklerden kullanıyorsanız deterjan kalıntılarından da arındırmış oluyoruz, benim gibi parfüm ve kokulara hassasiyetiniz varsa çamaşırlarınız temizlik kokuyor.

Bir diğer kullanma alanım bulaşık makinesi parlatıcı gözü, parlatıcı kimyasal bir madde olan bulaşık parlatıcı makine bulaşıkları yıkadıktan sonra kullandığı için bulaşıklarda kalıyor sonuçta bir şekilde bu kapları kullandığımızda bu parlatıcıyı da vücudumuza almış oluyoruz ama bunu sirke kullanarak önleyebiliriz.









Gelelim ev temizliğine, duymuşuzdur büyüklerimiden evi sirkeli suyla sil arada diye biz yanlnızca silmekle kalmayıp her yerin temizliğinde kullanıyoruz. Herkesin elinde bulunan sprey şişesinin yarısına kadar sirke koyup üzerini suyla tamamlayıp cam sil olarak, evdeki mobilyaların tozunu almak için kovamız da ki suya bir miktar koyarak yüzeylerde, parkede, armatürlerde, banyo ve mutfakta vs. kullanabiliriz kimyasal olmadığı için durulamaya da gerek yok . ( Mermeri bozacağı için mermer yüzeylerde kullanımı pek önerilmiyor. 






Benim bir diğer kullandığım alansa saç kremi yerine , doğal sabunla yada normal şampuanla bile yıkasanız saç kremi kullanmak zorundasınız krem yerine yaptığınız portakallı sirkeden kullandığınız da hem sirke kokusunu hissetmiyorsunuz hem de yumuşacık saçlarınız. oluyor. 











Beyaz sirkenin içine limon ve portakal kabukları yerine lavanta, nane gibi hoş kokulu kurutulmuş bitkiler de koyabilirmişiz ben henüz yapmadım ama en yakın zamanda yapıp görüşlerimi sizlerle paylaşacağım . 

6 Aralık 2018 Perşembe

29 EKİM'DE YUSUF MERT VE ŞAHLANIŞ ORATORYOSU

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......

Hep söylerim lafı geçtikçe Yusuf mert öğretmenlerden yana çok şanslı Anaokulundaki Seven ve Sibel Öğetmenlerimiz ve şu anda okuduğu ailemizin öğretmeni diyorum çünkü Şevval'e de ilkokulu okutan Hülya Öğretmenimiz bizim için büyük şans. Yusuf bütün öğretmenlerini çok sevdi bir çocuğum öğretmenini ve okulunu sevmesi okuldaki başarısındaki en büyük etken bence .





Hülya öğretmenimiz her zaman Eğitim/öğretimin yanın da çeşitli aktiviteler le çocukların çevresindeki insanlarla sağlam bir iletişim kurabilme yeteneklerinin , özgüvenlerinin ve sorumluluk bilinçlerinin artmasını, kaynaşma ve dayanışma ruhu içerisinde hareket edebilmelerini bu hayat basamağındaki ilk durakları olan okulda ben değil biz duygusunu öğrenmeleri için çok çaba sarfetmektedir. 



Önemli olan her günde başta da bizim Yusuf Mert ve sınıf arkadaşları hep önde görev almakta bu 29 Ekim'de de öyle oldu,  öncesinde öğretmenlerinin ve bizim kuzuların titiz çalışması sonucu ortaya harika,bizleri gururlandıran ve gözlerimizi dolduran bir çalışma ortaya çıktı. 




Şahlanış Oratoryosu .....






Minik askerlerimiz çok güzel bir gösteri sundular bizlere, inşallah onlarda toprakları uğruna şehit ve gazi olan dedeleri gibi vatana ve millete yararlı evlatlar olurlar...


Bu güzel bayram günün de birde bayram gezmesi yapalım dedik ve ailecek çamlıca tepesine çıktık çok güzel bir gün geçirdik....


MİXED FRUİT CREAM CAKE, MEYVE AŞKI....KARIŞIK MEYVELİ KUBBE PASTA

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......






Geçen hafta şevvalle ikimizin canı acayip derecede meyveli pasta istedi ama pastanelerde yapılan içine bol miktarda yağlı krema bulunan bir pasta değil daha hafif bir pasta yemek istedik ve sıvadık kolları. 







Çok kolay bir pasta  marketten aldığınız malzemelerle 5 dakikada yapabilirsiniz.


Ama pandispanyayı bizim gibi kendiniz yapmayı tercih ederseniz bir 20 dakika pandispanyanın pişme süresini hesaba katmanız lazım....




Kreması da bir o kadar kolay ve lezzetli en önemlisi pişirmeden hazırladığınız bir krema..

Gelelim tarife.....

PANDİSPANYA MALZEMELERİ

  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • yarım çay bardağı su
  • 1 yemek kaşığı nişasta
  • 1 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya

KREMA MALZEMELERİ


  • 1 Kutu krema (200 ml.)
  • 1 Kutu labne peyniri (200 ml.)
  • 1 Kutu krem şanti toz halinde (2 paket)
  • 1 paket vanilya
  • İstediğimiz meyvelerden yeteri kadar. (çilek,muz,kivi)

YAPILIŞI
İlk önce pastamızda kullanacağımız pandispanyayı yapmaya başlıyoruz siz istereniz marketten hazır olarak pastapan da alabilirsiniz.

üç yumurtaların sarılarını ve  beyazlarını ayırıp yarımşar bardak şeker ekliyoruz.  
















Beyazlarını tamamen bembeyaz olana  ters çevirince akmıyacağı kadar çırpıyoruz  



Yumurta sarılarını şekerle çırpıp içine suyu ekleyip onla da çırpıyoruz ve kuru malzemeleri  de ekleyip karışan sarılara  spatula yardımıyla  beyazları söndürmeden ekleyip kalıbımıza kekimizi döküyoruz 20 dakika kadar 170 derece kontrollü şekilde kekimizi pişiriyoruz ve soğuduktan sonra 2 parçaya bölüyoruz. 




Diğer tarafta  krema malzemelerinin tümünü bir kapta tamamen karışana kadar mikserler çırpıyoruz. 






Meyveleri istediğimiz büyüklükte kesiyoruz.Ben kivi, muz ve çilek tercih ettim siz mevsimine göre istediğiniz herhangibi bir meyve kullanabilirsiniz. 






 Çukur bir kasenin içine strec film serip  meyveleri içine diziyoruz.












Meyvenin üzerine ince bir tabaka halinde kremayı sürüp kekimizin bir katını yerleştiriyoruz.





Kekimiz birkaç kaşık sütle ıslatıp bir tabaka daha krema sürüp üzerine meyvelerimiz ekleyip kalan kremayı meyvelerin üzerine ekliyoruz.






Kekin diğer kısmını en üste koyup streç filmi tamamen sarıp buzdolabında kaldırıp en az birkaç saat mümkünse bir gün bekletiyoruz.



Biz  bir gün bekleyemedik  birkaç saat anca durduk inanın harika bir lezzet özellikle kremasını tavsiye ediyorum.... Dilimleyerek servis yapın.... Yapanlara şimdiden afiyet olsun .... 


5 Aralık 2018 Çarşamba

TERBİYELİ TAVUK ÇORBASI

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 

Bismillahirrahmanirrahim......


Malum kış mevsimi hastalıklar kapınız da yada benim gibi hasta da olmuş olabilirsiniz. Hastalık denince hemen tavuk çorbası gelir aklımıza. İlacın yanın da beslenmemize de dikkat etmemiz gerekli ama duymuşşsunuzdur tavuklarla ilgili çıkan haberleri kimisi antibiyotik veriliyor diyor kimisi GDO'lu yemle besleniyor diyor zaten tavuklar kırbeş gün içinde yemeye hazır hareketsiz ortamda büyütüldüğünü biliyoruz. ''Nerede eski tavuklar.'' diyor büyüklerimiz tencereye koyduğumuzda saatlerce kaynatmamız gerekirdi pişmesi için, tadı da ona keza çok güzel olurdu şimdi tavuğu tencereye koyar koymaz pişiyor tadı  da tuzu da yok . Birde helal kesim mi derdi var şimdilerde çok yaygın sağ olsunlar artık helal damgası vuruyorlar etlerin üstüne ona göre bakıp alıyoruz. 
Sofralarımızın vazgeçilmezi tavuğun her türlüsünü seven oğluşum Yusuf'a bu sebeplerden dolayı tavuğu pek yedirmek istemiyorum, küçükken kuzu etine '' Annem bu kuzu tavuk derdim.'' anlamaz yerdi ama şimdi kanmıyor o yüzdende ''Anne ne olur tavuk alalım.'' ısrarlarına dayanamıyorum.. Favorisi tavuk pilav ama içinde tavuklu olsun her şeyi yer.

Yinede bulabiliyorsanız köy tavuğu alın derim. Ben  genelde her fırsatta bütün köy tavuğu alıp haşlıyorum bu tavukları didip etlerini ve sularını kaplara bölüp buzlukta muhafaza edip istediğimiz zaman pilav, çorba ve yemeklere kullanabilirsiniz. 
 Size çok sık yaptığım special tavuk çorbamın tarifini vereceğim....
 Afiyet olsun....



MALZEMELER

  • 2 adet tavuk but 
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 limon suyu
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 fincan arpa şehriye 
  • Yağ, tuz, 
Üzeri için
  • Tereyağ
  • Pul biber

YAPILIŞI



-İlk önce tavuğu haşlamakla başlıyoruz işe çoğu insan tavuk çorbasını göğüs etinden yapar ama ben daha lezzetli olması için tavuk budundan yapıyorum. 

-Unu yağda kokusu çıkana kadar kavurup haşladığımız tavuğun suyunu tencereye ekleyip kaynatıp dittiğimiz tavukları ekliyoruz.
-Şehriyeyi bir tava da kavurup onu da çorbamıza ekliyoruz.
-Limonu sıkıp yumurta sarısıyla karıştırıp çorbamızın terbiyesini yapıyoruz. (isterseniz terbiyenin içine  bir kaşık unla, birkaç  kaşık yoğurt  ekleyebilirsiniz ama ben koymuyorum.)
-Çorbamızın kesilmemesi için terbiyenin içine kaynamakta olan çorbadan bir kepçe ekleyip hızla karıştırıyoruz .. 
-Terbiyemizi çorbamız ekleyip bir taşım kaynatıyoruz.  Servis yaparken de üzerine yaktığımız yağını ekliyoruz. Çorbamız servise hazır.

Afiyet şifa olsun...


13 Kasım 2018 Salı

GEZMELER / GEZMELER... GÜNÜBİRLİK ANKARA , ANITKABİR GEZİMİZ....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 

Yusuf'ne zaman ulusal bir bayram ve orginazasyon da Anıtkabiri görse her  fırsatla  Ankara'ya  gitmeye gündeme getiriyordu bende ''Sınavlarından iyi alırsan  en yakın zamanda seni götüreceğim.'' diye söz verdim ama hafta sonları yüzmeye gittiği için Ankara'ya gitme fırsatımız olmuyordu  bu hafta içi  biraz ateşlendiği için Yusuf'u yüzmeye yollamadım  hazır yüzme yokken bizim için fırsat oldu ve ailecek düştük Ankara yollarına.

Sabah erken çıktığımız için yollar boştu dört saat kadar sürdü yolumuz  on kasımın ertesi günü olduğu için Anıtkabir otaparkın da yer bulamadık arabayı dışarıda bir yerde park ettikten sonra oldukça kalabalık olan Anıtkabir yolunu çıkmaya başladık.







Yokuşu bitirdikten sonra aslanlı yola geldik Yusuf'ta bir heyecan başladı ....









Karşımızda Anıtkabir ama daha çok yürüyecek yolumuz var merdivenlere çiçeklerle devasal bir bir bayrak karşılıyor bizleri merdivenleri çıkıyoruz ve büyük bir avludan geçiyoruz heyecanla sıraya girdik ve çiçeklerle dolu Atamızı selamladık .

Merdivenleri indikten sonra Askerlerin nöbet değişimine rastlıyoruz ve Anıtkabirin solunda bulunan müzeyi gezmek için sıraya giriyoruz hem hafta sonu hemde 11 kasım olduğu için oldukça kalabalık ve her yerde sıra mevcut.






Müze oldukça beğendim çok özenerek hazırlanmış müze bir tünel gibi bir taraftan girip yerin  altından diğer taraftan çıkıyorsunuz.









Bir günlük gezimizin sonuna geldik çocuklar daha  Ankara'dan ayrılmadan ''Bir daha ne zaman gelebiliriz hızlı trenlemi gelsek.'' diye tekrar gelme planları yapmaya başladılar. ,
Bir başka GEZMELER/GEZMELER de görüşmek üzere....

2 Kasım 2018 Cuma

GEZMELER/GEZMELER ...4. BİTLİS GÜNLERİ , MALTEPE ETKİNLİK ALANI

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 


Bu sene kış sezonu Yusuf yüzmeye gidiyor haftasonu proğlamlarımızı da Yusufa göre ayarlıyoruz.Yüzmeye gittiği yer de Maltepe de olduğu için Maltepe Etkinlik Alanında yapılan reklamlarından gördüğümüz “Bitlis Tanıtım Günleri” ne gitme fırsatımız oldu. Daha önce burada düzenlenen günlere ve Ramazan proğramlarına da gelmiştik. Özellikle konu Bitlis yemekleri olunca daha bir hevesli gittim çok ta memnun kaldık ve dilim yettiğince sizlere de anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle Etkinliğin düzenlendiği alan çok kalabalık araba park etmek oldukça zor oldu o yüzden annemi ve Yusuf'u etkinliğe yakın bir yerde indirdim ve bir süre park alanı aradım .

Etkinliğin düzenlendiği alanı üçe bölmüşler bir tarafına yemeklerin yiyebileceğiniz ve oturabileceğiniz açık bir alan ve iki kapalı devasal çadır bulunuyor bu çadırın biride Bitlis'te bulunan meşhur ürünler satışa sunulmakta ikinci çadırda ise Bitlis'in ilçelerinin tanıtılıldığı stantlar bulunmakta.
Biz tabi kokuların cazibesine dayanamayıp ilk önce açık tarafta yemek yemeye yöneldik ve acaba bizim damak zevkimize ne uyar diye bakınırken Yusuf köfte yemek istedi ben daha Bitlis'e özel bir şey yemek için annemle bana kağıt kebabı aldım tabi o güzel içli köftelerden yemeden olmazdı içli köfte ve müthiş görülen kuru dolma ve yaprak sarmalarından da aldık insan açken dayanamayıp her şeyden almak istiyor inanın azar azar olmasına rağmen zor bitirdik aldıklarımızı.


Bizimkiler dinlenirken ve hale yemek yemeye devam ederken ben yöresel ürünlerin satıldığı çadıra yöneldim inanın o kadar kalabalıktı ki zor girip çıktım. En çok bal ve tulum peyniri satıştaydı demek ki bitlisin Balı ve tulum peyniri meşhur bende tulum peynirlerinin cazibesini dayanamayıp tulum peyniri ve aynı stanttan tereyağı da aldım çıkışta sulandırıp sıcak yada soğuk içilen Yusufun kahvaltılarda çay yerine tükettiği kara dut şurubundan alıp kendimi dışarıya zor attım.



 
Annemi oturdukları yere aldıklarımı bırakıp ikinci çadıra Yusuf'la gittim burası ilk çadıra göre oldukça boştu tüm ilçelerin stantları var ve o ilçelere özgü şeyler sergileniyor ve ikram ediliyor.





Yusuf'la bir çırpıda gezi verdik inşallah bu güzellikleri yerinde görmek ve tadına bakmakta nasip olur bizlere bir başka gezmelerde görüşmek üzere...

4 Ekim 2018 Perşembe

YUSUF MERTLE YENİ PROJEMİZ .EV YAPIMI ORGANİK GÜBRE. KOMPOST (GÜBRE YAPIMI).. ...MUTFAK ATIKLARI ÇÖP DEĞİLDİR..

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 

Oğluşum 3. sınıfta artık büyüdü çevresel hassasiyeti de büyüdükçe arttı öğretmenimizinde olumlu telkinleriyle çevreyle ilğili çok bilinçli davranmaya başladı. Yusuf Mert'in özellikle geri dönüşümle ilgili düşünceleri benimde ne zamandır yapmayı düşündüğüm mutfak atıklarını çöpe atmayıp çiçekler için organik gübreye (kompost) dönüştürme sürecimizin başlangıcı oldu, çok kolay olan bu gübre yapımı için yapmanız geren sadece 2 adet kapaklı kova( bu yoğurt kovası da olabilir )içinde her yerden kolaylıkla temin edebileceğiniz talaş ve çöpe atmanız gereken sebze ve meyve atıklarını biriktirmek.


Bu kova doldukça bahçede daha büyük delikli bir kovaya döküyoruz, aralarına kurumuş yaprak, toprak veya gübre serperek yanmalarını sağlıyoruz tamamen simsiyah olduğunda yanma işlemi tamamlanmış oluyor orgamik gübremiz hazır isteseniz bizim gibi bahçenize bahçeniz yoksa saksılara yada hiç dökecek yeriniz yoksa parka bile dökebilirsiniz.

Benim için geri dönüşüm milli bir mesele kağıtların geri dönüşümü, plastiklerin geri dönüşümü ve mutfaklarımızdan çıkan organik çöplerin geri dönüşümünün hepsi çevremiz için, dünyamız için , geleceğimiz için çok önemli. Bu çorbada bizimde tuzumuz olsun demek için bireysel olarak başlamamız lazım en azından çöplerimizi bu şekilde dönüştürerek, cam ve pet şişelerimizi ayrıştırarak çöpe atmalıyız.

Yusuf'la birlikte organik atıklarla ilgili daha değişik proje ve düşüncelerimiz var. Sizlere de bir fikir olması bakımından İlerleyen günlerde değişik paylaşımlarda görüşmek üzere.....

21 Eylül 2018 Cuma

HOW TO MAKE PLUM JAM.. DEĞİŞİK BİR TARİF.....FIRINDA ERİK REÇELİ...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...... 



















Boşuna cennet gökçe ada denmiyor adada hemen her şey yetişiyor, adanın hemen hemen her yerinde zeytin ağaçları var birde zeytinyağ fabrikası mevcut ayrıca kış boyu tükettiğimiz ballar da adadan geliyor, dağ kekiği, bogaz enfeksiyonumuz olduğumuz da içtiğimiz ada çayları, içine katıldığı her şeye lezzet katan biberiye, evine misafir olduğumuz Reyhan Dedemizin de evinin küçük bahçesinde adeta adada yetişen her şeyden birer tane var, ceviz, hurma, nar, zeytin, ada çayı, biberiye, laz üzümü, ömrümde bu kadar güzelini yemediğim razaki üzümleri, denize gidip gelirken mutlaka yediğim incirler, bir de tarifini paylaşacağım erikler mevcut.


Sağ olsun Reyhan Dedemiz, bizler denizdeyken gelmemizden bir gün önce toplamış ve kasaya yerleştirmiş.





Bende yıkadım, çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını kışlık Erikli Turta yapmak içi buzluğa kaldıdıp ve bu aralar çok duyduğum Fırında erik reçelini denemeye koyuldum.







MALZEMELER
  • 1 kilo erik
  • yarım kilo şeker
  • yarım su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı elma sirkesi

YAPILIŞI


Reçel yapacağımız tepsimize bir avuç şeker serpiyoruz.


Üzerine yıkayıp çekirdeğini çıkardığımız eriklerimizi diziyoruz.




Dizdiğimiz eriklerin üzerine kalan şekeri döküyoruz. 










Su ve sirkeyi ekleyip fırına veriyoruz.

160 derece fırında arada tepsiyi sallayarak bir buçuk saat kadar pişiriyoruz.

















Henüz sıcakken kavanoza doldurup kapağını kapatıp ters çevirip vakumluyoruz.