Korona yüzünden epeydir gidemediğimiz manevi nefes aldığımız Eyüp Sultan ve Yuşa Hazretlerinin arşivimde bulunan Yusuf'un sünnet fotoğraflarıyla beraberce ziyaret edelim istedim en azından biraz moral olur inanın bu yerlerin resmini bile görmek insana huzur veriyor...
Eyüp sultan hazretlerinde sabah namazı kılmayı o sabahın seher vaktinde hocanın türbenin önüne gelip dua etmesini havuzun etrafında Yusuf'un güvercinleri beslemesini bazende dostlarla karşılaşıp hasbiyal etmeyi, Pierlotiye teleferikle çıkıp yukarıdan Halici seyretmeyi oradaki mübarekleri de ziyaret edip yürüyerek aşağı inmeyi . Yusufun hediylik eşya satan yerlerden her zaman birşeyler alalım diye ısrar etmesini bile özledim.
Yuşa Hazretlerinin yaz kış serin ağaçların içindeki mübarek kabrine gelip o maneviyatın en yüksek olduğu yerde dua etmeyi mübareği sebep kılıp Allaha yakarmayı tevekkül etmeyi özledim.
Toplumca hepimizin bilinçlenmesiniz ve Mevladan gelen bu uyarıdan hepimizin ders çıkartıp en kısa zamanda pürü pak olarak kurtulmamız dileğiyle..
Nisan ayında Beyza'nın Erasustan koreli aradaşı Sohee Türiye'ye geldi. Beyza İspanya'da olduğu sürece gıyabında tanıdık kendisini, İstanbul'a geldiğide de görüşmek istedik bu arada erasmustan bir diğer aradaşı selin'de geldi Konya'dan. Beyza Sohee'nin zamanının kısıtlı olduğunu onları çamlıca tepesine çıkarabilecekmiyim diye sordu, hafta içi olduğu için işten sonra gidebileceğimizi söyledim.
Hepimiz aç olduğundan kızlarla bir yemek yiyelim dedik, kebap filan derken iskenderde karar kıldık. Yemeğimizi bitirdikten sonra Çamlıca tepesine çıkmak için çıktık yola, onlara yeni yapılan Büyük Çamlıca Camiine de isterlerse gidebileceğimizi söyledim bende daha önce gitmemiştim sağ olsunlar kızların sayesinde bende gitmiş oldum.
Cami dedikleri kadar varmış daha görünce o kadar etkilendim, duygulandım ki Allah yapanlardan yapımına sebep olanlardan da razı olsun. Altında devasal bir park alanı arabanızı park edince park alanından direk camiye giriyorsunuz buradaki asansörle caminin istediğiniz katına çıkabiliyorsunuz.
Akşam namazı vakti olduğu için Akşam namazımızı kıldık sohee de benimle namaz kılmak istediğini söyledi ilk namazını birlikte kıldık namazdan sonra duasını da etti belkide birisinin müslüman olmasına sebep oluruz. Camiyi gezdik çok beğendik.
Çay, kahve içmek için Çamlıca Tepesine çıktık biraz serindi ama manzara için üşümeye değdi.
Bir kaç gün İstanbul'u gezdi kızlar Sohee Selenle Konya'ya oradan da Kapadokya'ya gitti daha sonra istanbul üzerinden Erasmus gördüğü İspanya'ya döndü. Sohee yi çok sevdik mümkün olsa evlat edinecektim o kadar şirin, tatlı bir kız ki o da bizden memnun kalmıştır inşallah ... Tekrar görüşmek üzere Sohee..
Oğluşumla anne oğul gezmeleri çok yaparız, anneannemiz hastalanalı pek çıkamaz olduk bu cumartesi alışveriş için gideceğimiz Eminönü öncesi Sultanahmet’e bir uğrayalım dedik Ramazana bir gün kala pek kalabalık değildi bence fırtına öncesi sessizlik vardı çünkü Ramazanda buralara iğne atsan yere düşmez o derece kalabalık olur. Böyle yerler insana huzur veriyor, Yedi tepeli şehir olarak bilinen İstanbul’un ilk tepesi üzerine kurulan Sultanahmet’in değişik bir aurası var bence ecdadımız bu mabetleri en özel yerlere konumlandırmışlar.
MISIR DİKİLİTAŞI
Yusuf'la teker teker bütün anıtları gezdik, bol bol fotoğraf çektirdik eskiden olsa sadece anıtların büyüklüğünden sohbet ederdik şimdi üzerideki yazılardan buraya nasıl geldiği ve getirilme amaçlarına kadar hepsiyle ilgili konuştuk özellikle mısırdan gelen dikili taş üzerideki hiyeroglif yazıları çok dikkatini çekti kuzucuğumun. Yakaşık 200 ton ve 30 metre büyüklüğündeki dikili taş Mısır'dan Roma imparatoru tarafından getiriliş ve dikilmiştir. Dikilitaş’ın 4 cephesinde antik hiyeroglif yazıları mevcuttur. Dikilitaş’ın üzerine dikilen mermer kaidenin iki yanında kabartma süslemeler bulunmaktadır. Bir yanda Sütun’un İstanbul’a getirilişi ve Sultanahmet meydanındaki hipodrom içine dikilişi; diğer yanda ise senato resmedilmiştir.Ayrıca bu kaidede grekçe metin de bulunaktadır bu metinin çevirisi şöyledir. “Devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini İmparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proclus çağrıldı. Bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi.''
BURMALI SÜTUN, YILANLI SÜTUN
Sultanahmet meydandaki Doğu Roma döneminden kalma üç eserden biri olan heykel, tunçtan yapılmıştır. Birbirine dolanmış üç yılanı göstermektedir. Yılanın kopan bir başı Arkeoloji Müzesi’nde, diğeri Londra British Museum’dadır.
ÖRME SÜTUN
Örme Sütunda, meydanda ki Doğu Roma döneminden kalma yapıtlardan biridir. Yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir Anıt 20.68 metre uzunluğudadır .
ALMAN ÇEŞMESİ
Meydan’da bulunan ünlü çeşme. Alman İmparatoru II. Wilhelm’in ziyareti için Almanya’da yapılmış çeşme parça parça ülkemize getirilip 1 Ocak 1901 tarihinde meydandaki yerinde monte edilmiştir. İçi altın, dışı çinilerle kaplı sekiz sütundan oluşmuştur.
ÇEMBERLİTAŞ
Sultanahmet'ten aşağ doğru inerken önümüze çemberli taş çıktı İmparator Konstant'in tarafıdan Roma'daki Apollan tapınağından söktürerek, üzerindeki Apollon heykeli yerine kendi heykelini koyarak diktirilmiştir, daha sonraları imparatorlarda bu geleneği sürdürdü ta ki heykele bir şimşek isabet edip yanana kadar bundan sonra imparatorlar kendi heykelleri yerine haç heykeli koydurmuşlardır istanbul'un fethinden sora haç indirilmiştir.
Çemberli taşıda geçtikten sonra aşağıya doğru nuruosmaniye istikametinden Eminönü'ne kadar indik orada bir şeyler atıştırıp, Mehmet Efendi den kahve alıp, kuruyemişçilerden alışveriş yaptık. Artık oğlumla klasiğimiz olan martılara atmak için simit alıp vapurla dönüş yoluna koyulduk.
Yusuf'ne zaman ulusal bir bayram ve orginazasyon da Anıtkabiri görse her fırsatla Ankara'ya gitmeye gündeme getiriyordu bende ''Sınavlarından iyi alırsan en yakın zamanda seni götüreceğim.'' diye söz verdim ama hafta sonları yüzmeye gittiği için Ankara'ya gitme fırsatımız olmuyordu bu hafta içi biraz ateşlendiği için Yusuf'u yüzmeye yollamadım hazır yüzme yokken bizim için fırsat oldu ve ailecek düştük Ankara yollarına.
Sabah erken çıktığımız için yollar boştu dört saat kadar sürdü yolumuz on kasımın ertesi günü olduğu için Anıtkabir otaparkın da yer bulamadık arabayı dışarıda bir yerde park ettikten sonra oldukça kalabalık olan Anıtkabir yolunu çıkmaya başladık.
Yokuşu bitirdikten sonra aslanlı yola geldik Yusuf'ta bir heyecan başladı ....
Karşımızda Anıtkabir ama daha çok yürüyecek yolumuz var merdivenlere çiçeklerle devasal bir bir bayrak karşılıyor bizleri merdivenleri çıkıyoruz ve büyük bir avludan geçiyoruz heyecanla sıraya girdik ve çiçeklerle dolu Atamızı selamladık .
Merdivenleri indikten sonra Askerlerin nöbet değişimine rastlıyoruz ve Anıtkabirin solunda bulunan müzeyi gezmek için sıraya giriyoruz hem hafta sonu hemde 11 kasım olduğu için oldukça kalabalık ve her yerde sıra mevcut.
Müze oldukça beğendim çok özenerek hazırlanmış müze bir tünel gibi bir taraftan girip yerin altından diğer taraftan çıkıyorsunuz.
Bir günlük gezimizin sonuna geldik çocuklar daha Ankara'dan ayrılmadan ''Bir daha ne zaman gelebiliriz hızlı trenlemi gelsek.'' diye tekrar gelme planları yapmaya başladılar. , Bir başka GEZMELER/GEZMELER de görüşmek üzere....
Bu sene kış sezonu Yusuf yüzmeye gidiyor haftasonu proğlamlarımızı da Yusufa göre ayarlıyoruz.Yüzmeye gittiği yer de Maltepe de olduğu için Maltepe Etkinlik Alanında yapılan reklamlarından gördüğümüz “Bitlis Tanıtım Günleri” ne gitme fırsatımız oldu. Daha önce burada düzenlenen günlere ve Ramazan proğramlarına da gelmiştik. Özellikle konu Bitlis yemekleri olunca daha bir hevesli gittim çok ta memnun kaldık ve dilim yettiğince sizlere de anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle Etkinliğin düzenlendiği alan çok kalabalık araba park etmek oldukça zor oldu o yüzden annemi ve Yusuf'u etkinliğe yakın bir yerde indirdim ve bir süre park alanı aradım .
Etkinliğin düzenlendiği alanı üçe bölmüşler bir tarafına yemeklerin yiyebileceğiniz ve oturabileceğiniz açık bir alan ve iki kapalı devasal çadır bulunuyor bu çadırın biride Bitlis'te bulunan meşhur ürünler satışa sunulmakta ikinci çadırda ise Bitlis'in ilçelerinin tanıtılıldığı stantlar bulunmakta.
Biz tabi kokuların cazibesine dayanamayıp ilk önce açık tarafta yemek yemeye yöneldik ve acaba bizim damak zevkimize ne uyar diye bakınırken Yusuf köfte yemek istedi ben daha Bitlis'e özel bir şey yemek için annemle bana kağıt kebabı aldım tabi o güzel içli köftelerden yemeden olmazdı içli köfte ve müthiş görülen kuru dolma ve yaprak sarmalarından da aldık insan açken dayanamayıp her şeyden almak istiyor inanın azar azar olmasına rağmen zor bitirdik aldıklarımızı.
Bizimkiler dinlenirken ve hale yemek yemeye devam ederken ben yöresel ürünlerin satıldığı çadıra yöneldim inanın o kadar kalabalıktı ki zor girip çıktım. En çok bal ve tulum peyniri satıştaydı demek ki bitlisin Balı ve tulum peyniri meşhur bende tulum peynirlerinin cazibesini dayanamayıp tulum peyniri ve aynı stanttan tereyağı da aldım çıkışta sulandırıp sıcak yada soğuk içilen Yusufun kahvaltılarda çay yerine tükettiği kara dut şurubundan alıp kendimi dışarıya zor attım.
Annemi oturdukları yere aldıklarımı bırakıp ikinci çadıra Yusuf'la gittim burası ilk çadıra göre oldukça boştu tüm ilçelerin stantları var ve o ilçelere özgü şeyler sergileniyor ve ikram ediliyor.
Yusuf'la bir çırpıda gezi verdik inşallah bu güzellikleri yerinde görmek ve tadına bakmakta nasip olur bizlere bir başka gezmelerde görüşmek üzere...
Geçtiğimiz günlerde Yusuf'la Emaar AVM'de, gerçekleşen çocuk karnavalına katıldık. Bu karnavala 25 TL karşılığında veya 75 TL’lik alışverişinize 1 bilet alarak katılabiliyorsunuz. Biz iki bilet alıp aktevitelere iki kere katıldık. Karnavalda değişik oyunlar, spor ve eğlence alanlarına katılabiliyorsunuz. Bileti aldığınızda size broşür veriliyor bu broşürde tamamlamanız gereken görevler var bu görevleri tamamlanınca size madalya veriliyor.
Play Station oynamayı çok seven Yusuf için en çok sevdiği yer oldu ...
Benim de çok beğendiğim çocukların fidan dikmeyi öğrendikleri bir aktivite. kendi diktikleri fidanları hediye olarak eve de götürebiliyorlar.
BASKET!......
Basket oynamak Yusufun en eğlendiği aktivite oldu şut atma denemeleri yaptı ....
Dev eğlence kutusuna ancak sıraya girip beşinci gidişimizde o da sabah erkenden Avm açıldığında girebildik, üst üste iki bilet kullanılmadığı için bir biletimiz de yandı hediye kutusundan bir adet sinema bileti çıktı.
Yusuf Çocuk oyun alanında Havuzda yelken yarışı, su aktiviteleri, seksek alanı, boyama aktivitesi, tırmanma duvarı zevkle oynadı bu alanda bulunan tramboline defalarca bindi.
Emaar Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesinde Timsahlar, köpek balıkları, penguenler, su samurları, binlerce balık, papağanlar ve daha bir çok canlı bulunuyor biz girmedik ama ilk fırsatta gitmeyi düşünüyoruz.