Bumerang - Yazarkafe

9 Haziran 2020 Salı

CORONA VİRÜS SALGINIYLA UĞRAŞTIĞIMIZ ŞU KARIŞIK GÜNLERDE ...ŞİFA KAYNAĞI KEMİK İLİK SUYU YAPIMI ....


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...



Korana virüsü salgınıyla uğraştığımız şu karışık günlerde  annemin kalçasını kırdığında yaptığım  kemik suyu tarifini paylaşacağım. Doktorlar bağışıklık sisteminin bu salgın için çok önemli olduğunu yediğimiz içtiğimize çok dikkat ememiz gerektiğini söylüyor...
  
                                                                                                                                                                                                                        Ortalama 8,5 ay ev ve hastane günlerimiz de zor ve uzun bir süreç geçirdik annemin düşüp kalçasını kırdı, ameliyatla kalça ve bacağına platin ve vidalar takıldı, bu süre zarfında anneme refakat ederken eve gelen pansuman için hemşireler, fizyoterapistler, sağ olsun bizleri hiç bırakmayan ziyaretimize gelen eş dost, ev işleri derken günlerin nasıl geçtiğini anlamadım bile.                                                   
Hastanedekiler ve çevremizdeki dostlar anneme kemik suyu içirmem gerektiğini iyileşme aşamasında bunun çok önemli olduğunu söylediler. Yabancı sitelerde de özellikle kışları bağışıklık sistemi kuvvetlendirme ve hastalıklara önlem için sabahları çay,kahve yerine ilik suyu kullandıklarını duymuştum bu kemiği bir iki saat kaynatıp suyunu çıkarma değil aşamalı olarak bir gün boyunca kısık ateşte kemiğin içindeki iliği çıkarıp jel gibi bir su elde etmekti esas şifalı olan kemik suyu değil kemiğin içindeki iliğin suyuydu bunu içebilirsiniz yada yaptığınız çorba ve yemekleri hem lezzet hemde şifa kaynağı yapabilirsiniz.
                                                                                                                                                                      
Bu işi devamlı yapan ve bu ilik suyundan çok şifa gören Hatice Ablanın tarifiyle bizim emektar aşure kazanıyla yirmi dört saatte bir kazan ilik suyu kaynattım her gün içine limon ve baharatla tatlandırıp bir bardak içebilir ayrıca evde yaptığınız çorba ve pilavlara da ekleyebilirsiniz.

MALZEMELER




  • İlikli kemik

  • Soğan

  • Sarımsak

  • tane karabiber

  • defne yaprağı



YAPILIŞI

  • İlk önce kemiğimizi yıkıyoruz kaynatacağımız kabımıza alıp üstüne örtecek kadar su koyuyoruz ve bu suya sirke ekleyip iki saat kadar bekletiyoruz. Bu aşamada kemikte bulunan fazlalıklar suya geçiyor ve kemik temizleniyor.

  • Bu suyu süzüp tekrar kemiğimizin üstünü aşana kadar su koyup ocağa alıyoruz ben kazanla yaptığım için küçük tüpte kaynattım. Kaynayan kemiğin üzerinde kef oluyor bu suyu hemen kaynar kaynamaz döküyoruz.

  • Tekrar kemiğimizin üzerine su dolduruyoruz ama bu seferki su çok olacak kemiğimizi aşana kadar değil kemiğimizin aşan kadar artı bir o kadar daha çünkü hem kaynayınca azalacak hemde elimizde bol miktarda su kalması gerekiyor.

  • Suyumuz kaynamaya başladığı andan itibaren altını kısıyoruz hani mum ışığı derler ya öyle az.Bu aşamada içine tane karabiber, soğan, sarımsak ve defne yaprağı ekliyoruz ve uzun bir kaynama serüveni başlıyor. Ben balkonda kaynattım o yüzden altı söndümü kapandımı diye sürekli kontrol etmek zorunda kaldım ve bu kaynama 24 saat kadaer sürdü.

  • Uzun süre kaynayan kazanımızı yere alıp ılımasını bekliyoruz soğuyunca tek tencerelere alıp dolaba kaldırıyoruz bu aşamada  kemik suyumuzun üzerine yağ birikiyor donan yağ tabakasını kemik suyumuzun üzerinden alıp plastik bardaklara hafif jelleşen kemik suyunu  doldurup donmak üzere  dondurucumuza kaldırıyoruz benim 60 kadar bardak oldu  bu bardakları donunca kilitli poşete alıp buzlukta muhafaza edip gerektiğine birer birer kullanabilrsiniz. 
Afiyet şifa olsun ..


5 Haziran 2020 Cuma

GEZMELER ..... GEZMELER......YUSUF MERT'LE EYÜP SULTAN VE YUŞA HAZRETLERİ ZİYARETLERİ .....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim....
 




Korona  yüzünden epeydir gideme
diğimiz manevi nefes aldığımız  Eyüp Sultan ve Yuşa Hazretlerinin arşivimde bulunan Yusuf'un sünnet fotoğraflarıyla beraberce ziyaret edelim  istedim en azından  biraz moral olur inanın bu yerlerin  resmini bile görmek  insana huzur veriyor...


Eyüp sultan hazretlerinde sabah namazı kılmayı o sabahın seher vaktinde hocanın türbenin önüne gelip dua etmesini havuzun etrafında Yusuf'un güvercinleri beslemesini bazende dostlarla karşılaşıp hasbiyal etmeyi,  Pierlotiye teleferikle çıkıp  yukarıdan Halici seyretmeyi oradaki mübarekleri de ziyaret edip yürüyerek aşağı inmeyi . Yusufun hediylik eşya satan yerlerden her zaman birşeyler alalım diye ısrar etmesini bile özledim. 

Yuşa Hazretlerinin yaz kış serin ağaçların içindeki mübarek kabrine gelip o maneviyatın en yüksek olduğu yerde dua etmeyi mübareği sebep kılıp Allaha yakarmayı  tevekkül etmeyi özledim. 

Toplumca hepimizin bilinçlenmesiniz ve Mevladan gelen bu uyarıdan hepimizin ders çıkartıp en kısa zamanda  pürü pak olarak kurtulmamız dileğiyle..


Ben çare derim;  Mevla KÛN  der .........

13 Mart 2020 Cuma

YUSUF MERT'İN ....2020 YERLİ MALI HAFTASI .... PORTAKAL ŞAPKA YAPIMIMIZ....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim....
 





Sağlık sebepleri nedeniyle uzun bir süredir ortalama sekiz dokuz aydır paylaşımda bulunmuyorum . Sizlere taslaklarda epeyce bir şey biriktirdim. İlk olarak ta kuzumun yerli malı haftasını ve yaptığımız orjinal şapkamızı paylaşmak istedim.

YAPILIŞI

İlk olarak portakalımızı yaparak başlıyoruz bir bardak yardımıyla portakal rengi kartonumuzdan daire şeklinde çizerek kesiyoruz.










Elimizde oynar gözlerimiz vardı bahçemizde bulunan portakal ağaçlarımızın yapraklarını da kullanarak çok güzel bir şapka yaptık bizim içimize çok sindi beğendik umarım sizlere de bir fikir olur ....








Portakal tatlı serin 

Başıdır yemişlerin 

Onda güneşin rengi 

Parlar gibidir sanki 








Öğretmenimiz Hülya Hanım, sınıf annemiz Maya hanım, tüm veliler ve kuzularımızın emeğiyle Yerli Malı kutlamamız çok güzel geçti. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum iyi ki varsınız her zaman dediğim gibi Yusuf Mert'in hayattaki şansı öğretmeni ver arkadaşları. 

28 Haziran 2019 Cuma

LEZZETİYLE REÇELLERİNİZ ARASINDA ÖNE ÇIKACAK ..TOP TOP DAĞILMAYAN KARBONATLA KAYISI REÇELİ .....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...



Kayısıyı çok severim geçen sene don vurması nedeniyle pek kayısı olmadı Malatya'lı bir arkadaşım ''Elif abla biz bile yemeye zor bulduk demişti.'' bu sene pazarlar yıkılıyor mevlam bir bolluk vermiş ben de bir kaç kere aldım yedim bu hafta alışverişe gittiğimde minnak kayısıları görünce dayanamadım evde çeşit olsun diye kayısı reçeli yapmak için bir kilo aldım. Malüm kayısı reçeli yapmak biraz alengirli çünkü dağılma ihtimali çok o yüzden bende karbonatlı yapmaya karar verdim, karbonat sönmüş kireç vazivesini yapıyor kayısıların dağılmamasını sağlıyor . Gerçekten de top top altın gibi bir reçelim oldu bu tarifi siz de deneyin derim.


MALZEMELER

  • 500 gram kayısı
  • 500 gram şeker
  • 1 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı tereyağ
  • 1 yemek kaşığı karbonat
  • Yarım limon 
YAPILIŞI



Kayısıları yıkayıp çekirdeklerini çıkarıyoruz ben bir kilo kadar kayısı almıştım biraz yedik çekirdekleri çıkınca da 500 gram kadar kaldı.





Silme bir kaşık karbonat ekleyip üzerini kapatana kadar su ekleyip ağzını kapatıp buzdolabında bir gün bekletiyoruz.




Kayısılarımızın içinden çıkardığımız çekirdekleri kırıp sıcak suda bekletip kabuklarını çıkartıyoruz. Bu çekirdekleri yapım aşamasında kayısı reçeline ekleyebiliriz ama ben çekirdekleri kıramadığım için eklemedim.
Şekeri ve suyu karıştırıp beş dakika kadar kaynatıyoruz ve karbonatla beklettiğimiz kayısıları bir kaç sefer yıkayıp kaynayan şerbetimize ekliyoruz.

Kayısıları ekledikten sonra kaynamaya başlayınca taşmaması için içine tereyağını ekliyoruz ben bu şekilde bir saatten fazla kaynattım o kadar kaynatmama rağmen kayısılarım hiç dağılmadı. Kıvamına bakıp ne kadar kaynatmak isteseniz o                                                                                                          kadar kaynatabilirisiniz


Altın gibi rengi olan şahane kayısılarımız hazır. Ocaktan aldığımız reçeli muhafaza edeceğimiz kavonozumuza henüz sıcakken koyup ağzını kapatırsanız vakumlarnır ve siz reçelinizi açana kadar ilk günkü gibi tazeliğini korur.

25 Haziran 2019 Salı

GÖRÜNÜŞÜ VE LEZZETİYLE FAVORİNİZ OLACAK GÜL TATLISI..........

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...






Şerbetli tatlı sevenler ve görselliğe önem verenler için harika bir tatlı tarifi vereceğim sizlere minik gül tomurcuklarını kolayca yapıp ister bir yakınınıza yemeğe giderken yapıp götürün, isterseniz akşam yemeğinden sonra , ister bayramda ikram edin yada çay saatinde bir çeşit olarak çok güzel bir seçenek.




MALZEMELER
  • 100 gram tereyağı
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı yoğurt.
  • 1 su bardağı irmik.
  • 1 adet yumurta.
  • 1 paket kabartma tozu.
  • 1 paket vanilya
  • 4-5 su bardağı un.( Aldığı kadar un )

ŞERBET MALZEMESİ
  • 3 su bardağı şeker
  • 3 su bardağı su
  • yarım limon 

YAPILIŞI

Şerbetimizi kaynatarak yapımına başlıyoruz gül tatlımızın şekeri ve suyu karıştırarak içine limonuda ekleyip kaynatıyoruz. Kıvamı çok  koyu olmayacak hazır olan şerbetimizi ılımasını için ocaktan alıyoruz. 


Minik gül tomurcuklarımızın hamurunu hazırlamak için,  yoğurma kabımıza tereyağı, sıvı yağ, yoğurt, irmik, yumurta, kabartma tozu ve vanilya  alıp yavaş yavaş unu ekleyerek kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz. 

                  








Hamurumuzu merdaneyle yarım birim kalınlığında açıyoruz.





Açtığımız hamuru çay bardağı yardımı ile yuvarlaklar kesiyoruz.



4 adet yuvarlağı üst üste sıralayalım






Üst Üste koyduğumuz yuvarlak hamurlarımızı rulo şeklinde sarıyoruz.

Rulomuzu ortadan ikiye kesiyoruz.


Tepsiye yereleştirip gül goncalarımızn üzerine birer adet fındık koyuyoruz



180 derecede önceden ısıtılmış fırında kontrollü şekilde pişiriyoruz. Güllerimiz fırından çıkarıp henüz sıcakken soğuk şerbeti üzerine döküyoruz. Soğuyunca servis yapabilirsiniz.

Afiyet şifa olsun....


BİR KERE YAPIN VAZGEÇEMİYECEKSİNİZ........ FIRINDA TAVUKLU ERİŞTE....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim...


Sizlerle geçen günler de yaptığım ve Yusuf Mert tarafından yarısı bir çarpıda yenilen çok leziz Fırında Tavuklu Erişte tarifini paylaşacağım. Erişteyi Tokat'tan Nurcan'cığımın annesi kesmiş, sağ olsun o da bize getirdi ama çorbada, yemekte o kadar çok erişte kullanıyorum ki en yakın zaman da kolları sıvayıp beninde kesmem gerekecek. Şimdi tarife geçelim. Sizler de en yakın zaman da deneyin derim.

NOT: Bir daha ki yaptığım da tavuklu kısmında baharat kullanacağım daha lezzetli olacağını düşünüyorum. 


MALZEMELER

  • 1 tavuk butu 
  • 2 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 su bardağı süt
  • muskat, karabiber, tuz,
  • kaşar peyniri
YAPILIŞI
1 tavuk butunu 2 su bardağı su ile haşlayın. 1,5 su bardağı erişteyi borcama dökün ben küçük kare borcam kullandım. Haşladığımız tavugun suyundan 1,5 su bardağı eriştenin üzerine döküp ağzı kapalı bir şekilde en az 2-3 saat bekletiyoruz ben ağzına streç kapatıp ertesi gün kullanmak için beklettrim o yüzden daha güzel suyunu çekti. 






Tavuğu didip eriştenin üzerine yerleştiriyoruz. 







Beşamel sos için 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 yemek kaşığı unu kavurup 1 su bardağı sütü döküp karıştırıyoruz içinse çok az muskat ve karabiber ve tuz ekleyip koyulaşınca kapatıyoruz. Eriştemiz ve tavuğumuzun üzerini kapatıcak şekilde beşamel sosumuzu yayıp fırına veriyoruz. 





Beşamel sosumuz üzei hafif kabuk bağlayınca üzerine kaşar peynirimizi ekleyip kaşarlar kızarana kadar pişiriyoruz.
Fırından çıkarıp ilk sıçaklığı geçince servis yapabilirsiniz. 

Afiyet şifa olsun, sağlıkla.....