Bumerang - Yazarkafe

13 Eylül 2018 Perşembe

TURKİSH GRAPE MOLASSES RECİPE......ORGANİK DOĞAL.....ASMAMIZDAKİ LAZ ÜZÜMÜNDEN.....EVDE PEKMEZ YAPIMI ....






بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim.....


Balkondaki asmamızdan her sene  oldukça çok üzüm alıyoruz ilk zamanlarda sadece yediğimiz bu üzümleri ben organik işine el attıktan sonra değişik şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. 


 
Asma bakım ister tabi her sene budama yapıyoruz bu senede Emre'yle budadık tabi ben bilirmiş gibi emre şurayı kes burayı kes kiremitlere gitmesin az kestin çok kestin derken bizim garip asmada dal diye bir şey kalmadı  dalı budağı kalmayan asmada bu sene bize küstü ve üzüm vermedi. 




Elif, üzüm olmadı diyorsun  nereden buldunda yaptın  bu pekmezi derseniz geçen sene kaynatıp şişelere doldurup vakumladığım üzüm sularından yaptım bu pekmezi. 

Malzemeler

  • 4 lt Üzüm suyu
  • Bir paket karbonat

Yapılışı




Üzüm sularını tencereye koyup biraz kaynatıyoruz. 




Kaynayan üzüm suyumuzu ocaktan alıp içine bir paket karbonat atıp karıştırıyoruz dikkatli yapın çünkü çok kabarıyor. Bir gece bu şekilde bekletiyoruz.






Ertesi gün koyulaşıncaya kadar kaynatıyoruz. Bir tabağa alıp soğuyunca pekmez kıvamına geldiğinde altını kapatıyoruz...

Benim 4 şişe üzüm suyundan 795 gram pekmezim oldu biraz fazla kaynattığımdan dolayı yoğundu  daha çok dut pekmezi kıvamıydı üzüm pekmezinin  daha sıvı olması gerekiyor aslında,  ama tadı harika üzüm tadını alıyorsunuz resmen. 



Elif'in pekmez notları;  


  • Ben hazır sıkılmış üzüm suyundan yaptığım için karbonatı üzüm suyunu süzmeden yaptım siz eğer üzüm suyunuzda tortu hissederseniz süzün.
  • Anadolu'da pekmeze, pekmez toprağı(beyaz toprak) ekliyorlar. Bu toprağı eklemezseniz pekmez değil üzüm ekşisi elde ediyorsunuz toprak üzümdeki ekşiliği, asidi nötürleştiriyor. Ben toprak bulamadığım için karbonat kullandım bu da toprak vazifesi görüyor. İlerleyen günlerde tekrar pekmez denemesi yaparsam toprak kullanacağım.

12 Eylül 2018 Çarşamba

GEZMELER/GEZMELER....YUSUF'LA EMAAR AVM'DE ÇOCUK KARNAVALI KATILDIK.........

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim.....

Geçtiğimiz günlerde Yusuf'la Emaar AVM'de, gerçekleşen çocuk karnavalına katıldık. Bu karnavala 25 TL karşılığında veya 75 TL’lik alışverişinize 1 bilet alarak katılabiliyorsunuz. Biz iki bilet alıp aktevitelere iki kere katıldık. Karnavalda değişik oyunlar, spor ve eğlence alanlarına katılabiliyorsunuz. Bileti aldığınızda size  broşür veriliyor bu broşürde tamamlamanız gereken görevler var bu görevleri tamamlanınca size madalya veriliyor. 




Play Station oynamayı çok seven Yusuf için en çok sevdiği yer oldu ...



Benim de çok beğendiğim çocukların fidan dikmeyi öğrendikleri bir aktivite. kendi diktikleri fidanları hediye olarak eve de götürebiliyorlar.





BASKET!......

Basket oynamak Yusufun en eğlendiği aktivite oldu şut atma denemeleri yaptı ....




Dev eğlence kutusuna ancak sıraya girip beşinci gidişimizde o da sabah erkenden Avm açıldığında girebildik, üst üste iki bilet kullanılmadığı için bir biletimiz de yandı hediye kutusundan bir adet sinema bileti çıktı.






Yusuf Çocuk oyun alanında Havuzda yelken yarışı, su aktiviteleri, seksek alanı, boyama aktivitesi, tırmanma duvarı zevkle oynadı bu alanda bulunan tramboline defalarca bindi.



Emaar Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesinde Timsahlar, köpek balıkları, penguenler, su samurları, binlerce balık, papağanlar ve daha bir çok canlı bulunuyor biz girmedik ama ilk fırsatta gitmeyi düşünüyoruz.

17 Ağustos 2018 Cuma

TURKISH BAKLAVA RECİPE....EN KOLAY ÇITIR BAYRAM BAKLAVASI, OKLAVA YOK, SADECE İKİ BEZEYLE .......

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim.....

                       
Ramazan bayramında hangi baklavayı yapayım diye düşünürken sosyal medyada furya haline gelen bir tarife karar verdim hamuru bildiğiniz gibi yapıyoruz bu baklavanın alamet-i farikası açmasında, sadece 2 bezeden bir tepsi baklava çıkıyor.
Bir saat içinde 2 tepsi baklava çıktı. Daha kolay bir açma tarifi bulana kadar bundan sonra baklavalarımı böyle yapmaya karar verdim. Ayrıca baklavayı tadanlar da çok beğendi iki bezeden olduğunu duyunca şaşkınlıkla tarif istediler verebildiğim kadar verdim ama ayrıntılı tarifi bloğta vereceğim söyledim kısmet şimdiyeymiş.
Birkaç gün sonra gelecek Kurban bayramına tatlı olarak baklava yapmak istiyorsanız ve baklava açmayı bilmiyorsanız, açamam diye düşünüyorsanız bence bu tarif tam size göre.
Şimdiden Bayramınız mübarek olsun ...Yapanlara yiyenlere afiyet şifa olsun....
HAMUR MALZEMESİ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı su
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 adet yumurta
  • 2 yemek kaşığı sirke(üzüm veya elma )
  • 1 fiske tuz
  • Aldığı kadar un (ortalama 4-5 bardak arası ) 

ŞERBET MALZEMESİ
  • 3,5 su bardağı şeker
  • 4 su bardağı su
  • limon suyu,

İÇ MALZEMESİ
  • Kırılmış ceviz
  • nişasta,un karışıımı
  • 5-6 yemek kaşığı sade yağ + sıvıyağ
      • YAPILIŞI 


        Öncelikle tüm hamur malzemelerini yoğurup kulak memesinden biraz daha yumuşak bir hamur hazırlıyoruz. Hamurun püf noktası olarak size çok güzel ve pürüzsüz bir şekilde yoğurmanızı öneriyorum. 



Üzerini nemli bir bezle yada streç flimle kapatıp buzdolabında bir gece bekletebirsiniz ben buzdolabı poşetine koyup ağzını kapalı şekilde beklettim. Eğer vaktim yok derseniz en az yarım saat kadar bekletmenizi öneriyorum bekletmemiz neden önemli çünkü bekleyen hamur güzel ve kolay açılıyor.





Hamuru dört eşit parçaya bölüyoruz. 







Ben hamuru açarken buğday nişastası kullanıyorum ama bu aralar pek bulunmuyor, mısır  nişastası da olur.






Bezemizin birini alıp  ortalama bir tepsi büyüklüğünde açıyoruz. Fazla büyük, ince ve muntazam açmanıza gerek yok, üzerine komple nişastayla kaplıyoruz, nişastanın çok olması gerekli çünkü aralarının yapışmaması ve kat kat olması için bu şart.  
Nişasta kapladığımız yuvarlak hamurumuzun yukarıda resimde gördüğümüz gibi  bir ucunu ortaya doğru katlayıp üzerine bol miktarda nişasta sürüyoruz.
Diğer ucunu da katlayıp üzerine bol  nişasta sürüyoruz. 




Diğer uçlarını da bol nişasta sürüp katlayıp kare bir hamur elde ediyoruz.

  
 





Tüm köşeleri zarf gibi katlayıp  hamurumuzu diğer hamurlarımız bitene kadar bekletiyoruz. Kurumaması için üzerine bir örtü yada streç filim kaplayıp diğer hamurları da bu şekilde açıyoruz.






İlk açtığımız hamurdan başlayarak ilk önce elimizle bastırarak açıyoruz içinde çok nişasta olduğu için direk merdaneyle açılırsa yırtılabilir. 


Elimiz büyüttüğümüz hamurumuzu merdane yardımıyla açabildiğimiz kadar açıyoruz.

Kat yerinin iç tarafa gelmesi için yufkamızı çeviriyoruz. Baklavamızı merdaneyle açarken kare formunu korursanız daha iyi olur ama benim gibi yuvarlak açtıysanız kenarındaki fazlalıkları kesiyoruz. 



Yufkamızın üzerine çekilmiş ceviz serpiyoruz. 


Yufkamızın her iki tarafından içe doğru iki parmak eninde sarıyorıp , ortadan ayırıyoruz. 













Sardığımız yufkayı bir çay bardağı yardımıyla kesiyoruz . (Yanlarından kalan hamurları ziyan etmeyip   arasına ceviz koyup ufak bir tepsi baklava yaparak değerlendirdim.)


Kesilen baklavaları aralarında fazla boşluk bırakmadan tepsimize yerleştiriyoruz. 

Sıra geldi tatlımızın yağını dökmeye sade yağ, sıvı yağ  eritip  fazla kızdırmıyoruz sonra tatlımızın  üzerine  döküyoruz  ben her tatlıya bir kaşık kadar döküyorum dikkat etmemiz gereken tatlının her tarafının tamamen yağlanması, yağın çok olması korkutmasın gözünüzü emin olun pişerken hepsini çekecek  ve çıtır çıtır olacak tatlılarınız. Yağını da döktüğümüze göre  170 derece fırında ağır ağır pişiriyoruz.

Şerbeti ister benim verdiğim ölçülerde isterseniz sizin arzu ettiğiniz ölçüde kaynatabilirsiniz. Baklava dan ayrı olarak  hem tatlımız hemde şerbetimiz soğuk olacak . Eğer hemen ikram etmeyecekseniz benim yaptığım gibi  ikramdan beş dakika önce şerbetlerseniz hem yeni yapmış gibi çıtır çıtır oluyor hemde içine fazla şerbet çekmediği için yiyenlerin içini baymıyor. 

14 Ağustos 2018 Salı

GEZMELER, GEZMELER.... 2018 CENNET GÖKÇE ADA TATİLİMİZ.....








بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......




























Bütün bir yıl ''Ne kadar kaldı anne .'' diye sayıklamalarından sonra Gökçeada aşığı Yusuf Mert sonunda adaya kavuştu. Bu sene tatilimiz sadece bir haftaydı adada yeni yerler keşfedemedik önce gördüğümüz plajlara gidebildik ama geçen sene açılan Gökçeada Kent Müzesini gezdik dönüşte yolumuzun üzerin de olan Akbaş Şehitliği ve Tekirdağ Köftecisine uğradık onlarla ilgili yazımı da ilerleyen günlerde paylaşacağım. 

KUZU LİMANI PLAJI


Adada bu sene çok çocuk vardı Yusuf Mert, Umut, Melek, Ege, Mehmet kuzenler çok eğlendiler sağ olsun Reyhan Dedeleri de çok ilgilendi onlarla mangallar yaptı gezdirdi hatta denize merdiven götürdü atlama platformu bile yaptı çocuklar eğlensin diye . 

KALEKÖY
Adaya gelip te Kaleköy'e uğramadan olmaz tabi.Her geldiğimizde bir akşam mutlaka geliriz buraya. Sahil de çocukların gözdesi küçük bir eğlence merkezi, çocuk parkı, hediyelik eşya alabileceğiniz küçük dükkanlar, şirin kafeler ve lokantalar bulunuyor. 

AYDINCIK PLAJI  SÖRF OKULU


Bana göre adada en güzel plaj,  çocuklar da çok seviyor burayı . 










Burada bulunan  sörf okulu sayesine adeta  denizde dans edercesine gösteri yapan sörfçüleri izleme fırsatı da buluyorsunuz. 













Yusuf ve Umut Aydıncık plajının hemen arkasında olan Tuz gölündeki şifalı çamuru sürdüler kuruduk sonra denizde  çamurlarını bir güzel yıkadılar.(Geleceklere bir not çamur çok kötü kokuyor sürerken bir daha düşünün. ) 
Bir hafta göz açıp kapayıncaya kadar bitiverdi Kuzen Umut'u ada da bırakıp bayramdan sonra başka gezmeler için sözleşip cennet Gökçeada ile vedalaştık...   

27 Temmuz 2018 Cuma

YUSUF MERT'İN BU SENEKİ GİTTİĞİ TÜGVA YAZ OKULU....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......



Okullar daha kapanmadan Yusuf Mert'in yaz tatilinin bir kısmını maneviyatını kuvvetlendirecek kuran ve dini eğitim yanında çok istediği spor ve aktiviteler de yapabileceği bir okul arayışım başladı. Bu araştırmalarım sonucun da TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı) açtığı yaz okullarına ulaştım, altı hafta kadar eğitim veren bu okullar benim kuzucuğumun istediği spor faliyetleri de içeriyordu.
                      

Altı hafta boyunca Yusuf Mert çok eğlendi bir sürü arkadaş edindi Kübra hocası eşliğinde kuran'a geçti, Anıl ve onur hocaları sayesinde futbol ve basketbolu zevkle oynadı ve bu altı haftanın sonunu ''Anne keşke okul bitmese ve ben buraya hep gelsem.'' diye bitirdi.









Çok memnun bir şekilde Yusuf mert yaz okulunu tamamladı vakıf Yenikapıda çocuklar ve Ailelerinni ağırladığı büyük bir kapanış şenliği düzenledi tabi biz de katıldık









Ama ne yazık ki yağmurun azizliğine uğradık ayak basar basmaz sağanak yağmur bastırdı hazırladıkları çadırların altında yağmurun dinmesin bekledik yağmur bitince alandaki aktivitelere katılmak istedik ama kalabalık olduğu için çok sıra vardı yağmurun bitiminde de aşırı güneşten yüzünden pek çocuklar faydalanamadı daha sonra konserler başladı biz çok yorulduğumuz için fazla kalamadık ama vakıfta çalışanların emeği ve belediyenin misafirlere sürekli su ve ikramlık dağıtmaları takdire şayandı.

Bu altı hafta bonuca öncelikle TÜGVA Maltepe Yaz okullarının sorumlusu ve bize çok emeği geçen Ümit beye, Kuran , siyer ve dini eğitim veren Kübra Hanımlara, Yusuf'un spor sevgisini arttıran ve her gün eve gelince isimlerini hep duyduğum Anıl ve Onur hocalara bu vakfın kuran faliyetlerini sürdürmesi noktasında emeği geçen herkese taktir ve teşekkürlerimi sunuyorum. 

Vatanın, milletin ve geleceğimiz çocukların yetiştirmek için inançlı ve imanlı sizin gibi insanlara ihtiyacımız var, Allah sizlerden razı olsun ve hizmetlerinizi daim etsin...