Bumerang - Yazarkafe

1 Aralık 2015 Salı

AMONYAKLI PASTA ........









Amonyaklı Pastamı dediniz ..... Amonyağı ben sıvı olarak böcek ve arı sokmalarında kullanılan bir ilaç olarak biliyordum nette gezerken amonyaklı pasta diye yazıyı görünce amonyaktan pastamı olurmuş diye kendi kendime söylendim ama oluyormuş robotlar ve mikserler hayatımızı girmeden önce tabi puf gibi pandispanyalar yapamadığımız zamanlarda annelerimiz amonyaklı pasta yaparmış hem çok leziz hemde yapımı çok basit tam bizim Anadolu işi açarak yapılıyor ve ister saçta ister fırında pişirebiliyorsunuz. Mesela fırınınız mı bozuldu yada fırın olmayan bir yerdemisiniz canınız pastamı çekti hemen yapılabilecek bir şey. Yapımında tek zor olan benim gibi kokulara hassasiyetiniz varsa ilk fırına koyduğunuzda pişerken kötü bir koku oluyor ama üzülmeyin piştikten sonra ve pastayı yerken hiç bir koku hissetmiyorsunuz. Benim bu pastayı ilk yapışım , nasıl bir şeyle karşılaşcağımı bilmiyordum. İnternetten derlediğim tarifle ilk önce hamurunu yaptım bildiğimiz kulak memesi kıvamında bir hamur oldu, yuvarlak bir şekilde kesip fırında teker teker arkası önü kızarana kadar pişirdim. Hamuru ince olmasına rahmen üç katı kadar kabardı bu kadar kalın olmasını beklemiyordum. Fırından çıktığında yumuşakken soğudukça sertleşti, tadını ben kedi dili biskiviye benzettim bence bu kedi dili bisküvinin pasta tabanı gibi bir şey oldu. Daha sonraki günlerde bundan tiramisu denemesi de yapmak istiyorum. Bizim çocuklarda yerken alman pastasının keki gibi olmuş dediler onuda denemek farz oldu. Kalan hamurları bardak la kesip onları da pişirdim nette okuduğuma göre hamuru iki katınını yapıp pişirip bir kaç kere pasta yapıyorlarmış ilerleyen günler minik pastalar yapmak için onu da saklıyorum. Genel olarak tadını güzel bulduk ve ilerleyen günlerde tekrar yapmaya karar verdim ..... Ayrıca ara kremasını da Şevval yaptı .. söylemezsem olmaz ... :)

Deneyin derim....

NOT: Amonyağı aktardan bulabiliyorsunuz , beyaz tuz gibi çok keskin kokusu olan bir şey isterken pasta yapımında kullanacağınızı söylemeyi unutmayın ben 100 gramını 3 tl 'ye aldım ortalama beş, altı kere pasta yapılacak kadar oluyor.

HAMURU MALZEMELERİ
  • 1 kahve fincanı erimiş margarin (75 gr)
  • 1 kahve fincanı süt
  • 1 kahve fincanı toz şeker
  • 1 çorba kaşığı amonyak sodası (silme)
  • 2 yumurta
  • Alabildiği kadar un

KREMA MALZEMELERİ
  • 1 litre süt
  • 1.5 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 3 yumurta
  • 4 çorba kaşığı un
  • 4 çorba kaşağı nişasta
  • 100 gram margarin yada tereyağı (krema piştikten sonra eklenecek)
HAMURUNUN YAPILIŞI:


Tüm malzemelerini yoğurup kulak memesi kıvamında bir hamur elde edeceğiz. Hamuru 5 parçaya bölüp yapacağımız pasta ebatı kadar açıyoruz, ister benim yaptığım gibi tencere kapağı ister bir tabağı ölçü alarak kesiyoruz.



Elde ettiğimiz hamurları fırın tepsisinde teker teker hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.



Kalan hamurları bardakla kesip minik pastacıklar yapmak için pişirdim..
Sacınız mı var, köyde gözleme mi yaptınız arkasından bu pastayı yapabilirsiniz sacınızda. :)

KREMANIN YAPILIŞI:

Orta boy tenceremize sütü ve diğer malzemeleri ekleyip koyu kıvamına gelinceye kadar pişiriyoruz. Pişen muhallebiyi ocaktan alıp sıcakken içine margarini ekliyoruz. (Ben yarısını tereyağ yarısını margarın koydum). Ilıdıktan sonra mikserle beş dakika kadar çırpıyoruz .

PASTANIN YAPILIŞI



Soğudukça sertleştiği için ben hamurları çatalla arkalı önlü deldim ve sütle hafif ıslattım. Üzerine krema hala sıcakken sürdüm ve muz dilimleri ekledim bu işlemi pasta tabanları bitene kadar yaptım . En üstüne ve yanlarına kalan kremayı sürdüm. Ben kendimiz yiyeceğimiz ve deneme yaptığım için pastayı süslemedim. Ama bu hamurdan doğum günü pastası yapıp şeker hamuruyla süsleyenler de var. ister krem şanti sürün ister renkli şekerlerle süsleyeyin..... Afiyet olsun....




30 Kasım 2015 Pazartesi

FIRINDA KREMALI PATATES






İşten eve giderken bu gün evdeki yemeklere ek ne yapayım derken aklıma geldi. Tarifi yemeğe gittiğimiz bir restauranta yemiş, çok beğenmiş ve şeften tarifi almıştım. Daha sonraki günlerde kendimce eklemeler yaptım ve her yapışımda da daha güzel tatlar oluştu. Bu tarif kolay çok leziz ve ister tavuk ister et her şeyin yanına yapabileceğiniz  yediğiniz anda bir patates bu kadar mı lezzetli olur diyeceğiniz bir kere yaptığınızda en kısa sürede tekrarlayacağınız nefis bir tat... Ben evdekiler sevdiği için bol miktarda yapıyorum isterseniz tarifi kendinize göre azaltıp veya çoğaltabilirsiniz ..






MALZEMELER
  • 7-8 adet orta boy patates
  • 1 kutu krema (200 ml)
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 diş sarımsak
  • 50 gr kaşar peyniri
  • 1/2 muskat rendesi
  • 2 yemek kaşığı tereyağı 
  • Tuz, karabiber, 

YAPILIŞI  



Patatesleri soyun ince halkalar halinde doğrayın. 



Normal tariflerde  doğradığınız patatesleri tepsiye dizip hazırladığınız sosu patateslerin üzerine döküyorsunuz bense patatesleri geniş bir kaba alıp üzerine süt, krema, kaşar peyniri, tereyağını  ve baharatını ekleyip  harmanlayıp   daha sonra patatesleri tepsiye dizip üzerine   kabım da kalan sosu döküyorum böylece bütün patatesler soslanmış oluyor. Tepsinin üzerini alüminyum folyo ile kapatıp   180 derecede patatesler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz daha sonra folyoyu alıp üzerinin kızarmasını sağlıyoruz. Sıcak olarak servis yapıyoruz.... Afiyet olsun ....








23 Kasım 2015 Pazartesi

BEZ PASTASI...... HASTANEYE GİDERKEN ÇİÇEK YERİNE... HEDİYECLOTH DİAPER CAKE TUTORİAL,.....


Kuzumuzun kuzusu oldu Ayşemizin   Elif bebeği geldi dünyaya. Biraz acele etti gelmekte  o yüzden hastaneye gidemedik bizde ilk fırsatta lohusa ziyaretine eve gittik.Ayşe beni  için yiğenim gibidir   o yüzden bu bebek çok özel bizim için birde üstüne adaşım olması ayrı bir güzellik oldu. Bebek  o kadar güzel ki insanlara mevlanın en güzel hediyesi ne derseniz yaşamdan sonra evlat derim Elif bebeğin kokusuna doyamadık Allah ailesiyle mutlu ve sağlıklı bir ömür , devlete millete ve ailesine hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin. Genelde lohusa ziyaretlerine giderken bez götürüyordum yanımda, bir arkadaşımın bebek görmeye giderken elinde  bez pastasını görünce   o kadat hoşuma gittiki bundan sonra paket bez götürmek yerine  bez pastası yapmaya karar verdim. İlk bez pastasını da  halasının mavi boncuğu umut'uma  yapmıştım  o zamanlar  bloğum  olmadığı için fotoğrafını çekmemiştim . Şimdi  hem yapım aşamalarını hemde fotoğraflarını  yayınlıyorum..   İyki doğdunuz bebişler.....




Elif'in bez pastasi





Öncelikle  aldığımız   bezleri  kıvırıp lastikliyoruz.  Daha sonra ben tencere kapağını ölçü olarak çizdim yapacağınız bez pastasının katı kadar  büyüklüğü ayarlıyoruz . Kestiğimiz yuvarlak kartonun ortasına havlu kağıt  içini yerleştirip silikon  tabancayla sabitliyoruz.     Kıvırdığımız  bezleri iki sıra halinde  havlu kağıt ortasına diziyoruz  kurdeleyle hepsini birden sabitleyip bağlıyoruz ve bezlerin lastiklerini çıkarıyoruz.   ikinci kata geçiyoruz bezleri yine silindirin etrafına sıralıyoruz  kurdeleyle bağlayıp lastikleri çıkarıyoruz. üçüncü sıraya sadece bir adet bezi bütün olarak silindirin üstüne  kıvırmadan sarıyoruz.   bir metrekare tülün üzerine bez pastasını yerleştirip  en üstünden bağlıyoruz bundan sonrası size kalmış nasıl isterseniz öyle süsleyebilirsiniz isterseniz  bebekler, boncuklar  tüller küçük levhalar  zevk sizin  tasarım size ait  ....  Eğer bebeğe küçük hediyeler  de  eklemek isreseniz hastane çıkışı çorap, şampuan onlarıda tülü  bağlamadan bezlerin  arasına yerleştirebilirsiniz ....

16 Kasım 2015 Pazartesi

PEPEÇURA '' KOKULU LAZ ÜZÜMÜNDEN LAZ PATENTLİ MUHALLEBİ''(Grape Pudding)


Geçtiğimiz günlerde sirke yapımını yayınlamıştım  sirkem olmak üzere orda belirttiğim gibi annemin evindeki  balkonun üzerine sarılmış olan üzümleri sıkmıştım posası ve kabuklarıyla ilk sirke mi yaptım suyunu da sıkıp tazeyken içip kalanını  derin dondurucuya kaldırmıştım. Tadı o kadar güzel diki bu zamana kadar neden suyunu sıkmadığımızı bilmiyorum genelde bize gelenler bir iki yerler biraz olgunlaştı mı toplayıp eşe dosta komşulara dağıtırız  yenir yenmez biter işte çekirdekli ve kalın kabuklu olduğu için bu üzümü bende pek sevmem...   Geçen gün üzümü topladığımızda  olmayan üzümleri  asmada bırakmıştık şimdide onları hasat ettik. Üzümlerle  ne yapabilirim diye nette gezinirken  Pepeçura yapmaya karar verdim . Karadenizden yöresel bir tarif  bir kaç değişik yapımı var şimdi denediğimi yayınlıyorum diğer tarifleri de  elimdeki üzüm sularıyla yaptıkça yayınlayacağım. Seneye ya olur ya olmaz çünkü ne yazık ki evimizi müteahite verdik büyük bir ihtimalle   yeni üzümler olmadan  ev yıkılacak...:((  Biz yaptık beğendik değişik bir tadı var özellikle kokusu çok güzel.  Afiyet olsun... 






MALZEMELER

  • 1 kg kokulu laz üzümü
  • 2 kaşık mısır unu
  • 1 kaşık un
  • 5 kaşık nişasta
  • 1 su barağı şeker
  • 3 bardak su

YAPILIŞI

Üzümleri  yıkayıp  içine üç subardağı  su ekleyip üzümler parçalanana kadar pişiriyoruz.Pişen üzümleri suyunu süzüp beş su bardağı kadar olacak, olmazsa su ekleyip içine  şekeri, ılıyınca  nişasta, un, ve mısır ununu yarım bardak suyla iceltip  üzüm suyuna katıyoruz.  Koyulaşıncaya kadar pişirip kaselere bölüyoruz.  Soğuk olarak servis yapıyoruz...









9 Kasım 2015 Pazartesi

ERİKLİ TURTA .....

 şeftalili turta




Erikli turta dedim ama turtamı desem kek mi desem bilemedim .. Yurt dışından bi tarif  bizim kızlar Sermin'le Derya istanbula son geldiklerinde yaptılar çok beğendim hemen tarifini aldım.  Tarif için çok teşekkür ediyorum kızlara hayatımda tanıdığım yüzüne bakınca kalbinin güzelliği görünen  kalplerinde zerre kötülük olmayan nadir insanlardan sizi seviyorum kızlar :)) . Birkaç kerede değişik meyvelerden denemeler yaptım müthiş bir tat  bir gün beklerse daha güzel oluyor ama kalırsa tabi... 

MALZEMELER

  • 4 Yumurta
  • 1 Su bardağı şeker
  • 125 gram tereyağ
  • 2 paket vanilya 
  • 1,5 su bardağı un 
  • Erik, kayısı, şeftali  istediğiniz bir meyve


YAPILIŞI 

Yumurta, şeker ve vanilyalar şeker eriyene kadar iyice çırpılacak, Tereyağını keki pişireceğiniz  kabın içinde fırında eritiyoruz hem yağ eriyor hem kabı yağlamış oluyoruz. yağ biraz ılıyınca   karıştırdığımız yumurta ve şekerin içine ekliyoruz ve elediğimiz unu da ekleyip karıştırıp tepsiye döküyoruz üzerine  istediğimiz şekilde meyveleri diziyoruz .

150 derece fırında pişiriyoruz. Püf noktası  buzluğa koyduğumuz meyveler den yaptığımızda meyvelerin içlerinde  piştikten sonra suları birikiyor bu suyu meyvelerin üzerine sürüyoruz bu da keke  parlaklık veriyor.





 Eğer meyvelerde su birikmedi yada küçük parçalar şeklinde koyduysanız bir parça reçeli kekinizin üzerine sürüp parlaklık sağlayabilirsiniz.  Ben erikli ve kayısılısını denedim.
 afiyetler olsun....



                                                                 ERİKLİ TURTA


ÇÖVEN KÖKÜNDEN DOĞAL SABUN YAPTIM... BU SABUN YENİLİYOR....

                      بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 


İnternette dolaşırken  Çöven köküyle karşılaştım dikkatimi çekti çok eskilerden beri kullanıldığı halde  beklediğim kadar yazı bulamadım. Ama bulduğum yazılarda okuduklarımdan o kadar heycanlandım ki kökü temin  edip  öncelikli olarak deterjan yapmak istedim.......
Hemen İlk hafta sonu bayadır gidemediğim Eminönü'ne   tur düzenledim kendime....
Çünkü benim bulunduğum Anadolu yakasında böyle şeyler bulunmuyor hemde Yusuf''cukla bana bir kaçamak oldu.

martılara simit atma

mısır çarşısı 

 Yeni Cami

                                                             Mehmet efendi kahvecisi 
     

                                                                Eminönü balık ekmek

Gemiye biniyoruz muhakkak martılara simit atarız mısır çarşısı,Yeni cami, Mehmet efendi kahvecisi, Kuruyemiş alırız, şark hanı şöyle bir gezeriz eğer alacaklarımız varsa kürkçü hana çıkarız. Tabiki yemekte yeriz yanımızda balık düşmanı şevval ablamız yoksa Eminönünde balık ekmek yeriz yada şevval varsa meşhur dürümcümüzden döner yer taze sıkılmış meyve suyu içeriz bizim meşhur ali ustadan çiğ köfte alırız ... benim kuzum çok sever oraları ama kalabalık olmamak şartıyla .... kısa bir tur attık alacaklarımızı aldık .

                                                                 Hasırcılar caddesi...


Hasırcılar caddesindeki aktarları gezdik pek bulunan bir şey değil çöven kökü ....Bulduğumuz yerlerde fiyat sorduk kilosu 90 tl.. ve 70 tl ye bulduk sorduğumuz üçüncü son yerde 30 tl bulduk kilosunu 300 gram aldık ilk denememiz için. Kökü gördüğümüzde bizim şevval bu odunu mu alacağız diye şaşırdı gerçekten de bildiğimiz odun gibi bir kök ...


ÇÖVEN KÖKÜ SUYU ÇIKARMA......

Eve geldiğimizde internetten çeşitli sitelerden okuduğum gibi yapmaya başladım. Genelde bir kökü üç defa kullanıyorlar bende öyle yatım. öncelikle mutfak tartısıy'la 150 gram ölçtüm eğer tartınız yoksa göz kararı da olabilir hassas ölçü o kadar da önemli değil. Sıcak su dolu bir kabın içine kökleri koyup bir gece beklettim yumuşamış kökümüz gayet kolay doğranabiliyor hemde üzerindeki topraktan arınıyor , mümkün olduğunca küçük parça şeklinde doğrayıp 2 lt. suyun içinde yarım saat kısık ateşte kaynattım , kaynayan kökümüzü iki saat kadar için ağzı kapalı şekilde bekletip tekrar yarım saat kaynatıp tekrar dinlendirip soğutup mümkün olduğunca parçaları geçirmeyecek şekilde cam kavanoza süzdüm . 



Süzdüğümüz  çöven köklerinin tanelerini yeniden iki litre suyun içine koyup yarım saat kaynatıp iki saat  kadar bekletip tekrardan  yarım saat kısık ateşte kaynatıp  bekletip soğuyunca önce kaynattığımız suyun içine süzüyoruz.
Aynı kökü üçüncü kere kaynatıyoruz.  Kökleri yeniden  2 lt den biraz az suya ekleyip yarım saat kaynatıyoruz ağzı kapalı şekilde bir gece bekletip tekrar  yarım saat kaynatıp  iki saat bekletip tekrar yarım saat kaynatıyoruz bekleyip soğuyan kökümüzü süzüp önceki sularımızın üzerine ekliyoruz . üç sefer  de  kaynama ve buharlaşma sırasında suları azaldığı için ortalama  5 lt  suyumuz oluyor .. 

Bu bizim hammaddemiz bundan sonra denemelerimizi bu suyu kullanarak uygulayacağız .. Sabun, Şampuan, Helva, Kerebiç köpüğü   bakalım sırada ne var  gelişmeleri burada sizinle paylaşacağım...

ÇÖVEN KÖKÜNDEN ..... DOĞAL SABUN ... DETERJAN ... HELVA YAPALIM.......


çöven kökü 

Çöven kökü yine mevlanın mucizesi...
Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabun otu, helvacı kökü (Saponaria officinalis)deniliyor  . Benim kimysal dan uzak durmak isteyen tarafımın  araştırma sonucu çöven kökünden sedefe, egzamaya kadar sivilceli ciltlere faydalı bir ürün olduğunu öğrendim...

     Kerebiç  tatlısı çöven kreması içinde
                                                        
                                                                
Ayrıca tüm ev temizlik işlerinde ve hatta şampuan ve el yıkamakta  kulanıldığını. Anadolu da yüz yıllardır kadınların Çöven kökünün kaynatılmasıyla çıkan sudan çamaşırlarını yıkadığını ve mersinde yörsel  kerebiç adı verilen kurabiyenin yanına beyez köpüğümsü kremşanti benzeri helvanın hammaddesi olarak kullanıldığı  ve değişik yörelerde ki helva ve tatlılarda  ve özellikle tahin helvasında mutlaka kullanılıyor . 


                                                                          çöven çiçeği 

Bütün bunların yanı sıra, ilâç yapımında ve altın ağartmada da kullanılıyor. 


                                                                      Tahin helvası 


Helva, peynir, likör, dondurma, ilaç, sabun, deterjan, yangın söndürücü yapımında katkı maddesi olarak kullanılıyor.




Sağlık içinde köklerinin ve dallarının kaynatılmasıyla İdrar söktürür, terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir, kusturur ve balgam söktürür, cilt hastalıklarında da faydası olduğunu öğrendim.


çöven kökü 

Doğu Anadolu’da Van Gölü çevresindeki ilçe ve köylerde; İç Batı Anadolu’da Konya-Beyşehir, Isparta, Burdur, Uşak ve Elmalı civarında; Orta Anadolu’da Çorum, Çankırı, Ankara-Keskin, Kırşehir, Sivas, Yozgat, Niğde-Bor’da yetişiyor. Dünyada yılda ortalama bin ton toplanan çövenin 500 tondan fazlası sadece Van yöresinden çıkıyor ancak buradan toplanan çöveni dünyada sadece İsrail ve ABD işliyor. Bu iki ülke, Türkiye de dahil olmak üzere, talepte bulunan bütün ülkelere çöven kökünü işleme sonuncu çıkan ‘saponin’ maddesini satıyor. Yine Amerika ve İsrail  işin kaymağını yiğiyor . Kalkınmakta olan ülkemizde Çöven kökünü işlenebilecek bir tesisin kuruması madem Van'da bu kadar çıkarılıyorsa  orda ki kardeşlerimize iş olanağı sağlanması ne güzel olurdu bu benim nacizane tavsiyem.  Ben sadece alternatif deterjan  arıyordum karşıma o kadar şey çıktıki çöven köküyle ilgili bunları  sizinle paylaşmak istedim. Bundan sonra denemelerimi  ve tecburelermi sizlere yazacağım. Gelsin bakalım sabunlar şampuanlar tatlılar.....  



Bununla ilgili; 
 
youtube videoları izleyebilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=4myHIhpAkGc
                                                   https://www.youtube.com/watch?v=OoEC2Po7eAA