Bumerang - Yazarkafe
GEZMELER GEZMELER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GEZMELER GEZMELER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Şubat 2018 Salı

GEZMELER, GEZMELER..... LEGOLAND Ⓡ DİSCOVERY CENTER... GEZİMİZ...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......



Oğluşumla bir gezi maceramız daha, çocuk eğitiminde ödüllendirme sistemini kullandığım için daha çok böyle gezimiz olacak anlaşılan. Yusuf'un ödüllendirme gerektiren her davranışında onun istediği şeyleri yapıyoruz, ne zamandır aklımızda olan LEGOLAND'a oldu bugün kü gezimiz. İnanın çok eğlendik ve o kadar çok yorulduk ki evin yolunu zor bulduk. 





LEGOLANDⓇ DİSCOVERY CENTER'a nasıl gideriz diye düşünüyorduk sağ olsun gideceğimiz hafta sonu dayımız geldi evine yakın olduğundan bizi o bıraktı ama gitmek isteyenler için, Bayrampaşa'da Forum İstanbul Alışveriş Merkezi içinde devasal bir yer alışveriş merkezi değil kocaman bir yaşam kompleksi burada yok yok aradığınız her şey mevcut ama biz sadece LEGOLAND'a gidebildik. O kadar kalabalıktı ki size tavsiyem gitmeyi düşünürseniz hafta içi gitmenizi, inanın kalabalıktan başım döndü. 



ilk girişte Lego fabrika turu ile başlıyorsunuz, fabrika turu dediysek fabrika gezmiyoruz bu sanal bir tur joysticklerle ve düğmeler le siz de bu tura fiilen iştirak edip kendi legolarınızı tasarlıyorsunuz. 
              
Oradan Krallık Macerası Lazer oyununa geçiyorsunuz kalabalık olduğu için bir beş dakika sıra bekledik dört kişilik arabalarla bir tünele giriyorsunuz arabalarda olan lazer silahlarıyla tünelde ki animasyon şeklinde düşmanları öldürüp prensesi kurtarıyorsunuz. Bilgisayar oyunu oynuyorsunuz ses efektleri sayesinde adeta oyunun içine giriyorsunuz.  Bu tünel turunun sonunda LEGOLAND size küçük sarı legolar hediye ediyor. 



Minilandla  başlıyoruz lego harikalarını görmeye, adeta küçük bir istanbul'un içinden geçiyoruz. Dolmabahçe sarayı, Galata kulesinin arasındaki cam fanusun içinde kuzularınızın fotoğrafını çekebilirsiniz. Bu figürler içinde hareketli parçalar mevcut çöp arabası çöp alıyor diğer tarafta yolu delen matkap çalışıyor, turistler var Ayosofyayı gezen, küçük ayrıntılar görsel açıdan harika bir nüans olmuş.










Mini stadyumda gol atıp bütün stadyumdan tezahürat alabilirsiniz.







İstanbul turumuzun ardından dünya turuna geçiyoruz  buradaki legodan yapılmış şaheserleri görebilirsiniz. Bu eserlerin önüne konmuş butonlar da olan sorulara cevap verip doğru cevaplarda eserlerdeki hareketli  figürleri seyredebiliyorsunuz. 











Koskocaman bir avluya çıkıyoruz adeta lego cenneti burası isterseniz burada  çeşitli legolar yapabilirsiniz,  Yusuf'a kalsa kapanma saatine kadar burada kalıp lego yapacak, bizim yaptığımız gibi  arabalar tasarlayıp yarış parkurunda yarıştırabilirsiniz. 










Ayrıca burada Merlin'in Çırağı dönme dolabına da bindik bu dönme dolap pedal çevirdikçe yükseliyor pedalı çevirmeyi bırakınca aşağı iniyor, oldukça efor sarfediyorsunuz, biz  üç sefer bindik pedal çevirmekten  baya yoruldum.




Bu alanda Legoland'te 4D sinema da mevcut, yağmur, kar, rüzgar gibi efektlerle eşliğinde bir on dakika kadar sürüyor film, yirmi dakika arayla salono alınıyorsunuz gözlüklerinizi takıp başlıyorsunuz seyre bizim oğlan pek beğendi arada üzerimize kar yağmur yağdı biraz ıslandık ama değdi. 



Bu katta Lego satış mağzasıda mevcut almak isterseniz çeşit çeşit Legolar var. 





İkinci kata çıkıyoruz burada oturup  dinlenip kahve içebileceğiniz bir kafe ve çocukların parti ve doğum günü yaptığı bir salon mevcut. Kafenin arka kısmında daha çok 3-5 yaşları için Dublo kasabası adında minik bir oyun alanı bulunuyor.












Olivia'nın evi kız çocukları için tasarlanmış bir alan bizim ilgimizi çekmekmedi bu alanın yanında karaoke yapılan bir yerde mevcut. 


Son olarak Lego Yangın Akademisi oyun alanına deneyimledik. Yusuf baya bir oynadı büyük birkaç katlı Yangın Akademisi oyun alanında koştu , kaydı, tırmandı , bende cafede dinlenerek oğluşumu seyrettim.
Buradan sonra Yusuf tekrar tünel ve dönme dolaba girmek istedi bir tur daha attık ortalama üç saat kadar kaldığımız LEGOLAND çok beğendik sizde en yakın zamanda gidin derim... Bir başka gezmelerde görüşmek üzere...

FORUM İSTANBUL İÇİNDEKİ 
LEGOLAND Ⓡ DİSCOVERY CENTER NASIL GİDİLİR..

ADRES
Kocatepe Mahallesi, Paşa Caddesi 34045 Bayrampaşa / İstanbul
TEL: 0 (212) 443 13 50 

Metroyla:
Atatürk Havalimanı - Aksaray Metro hattına binip Kocatepe durağında inebilirsiniz. 

Otobüsle:
32 Cevatpaşa - Eminönü
32A Cevatpaşa - Beyazıt
32T Cevatpaşa - Mecidiyeköy numaralı otobüsleri kullanarak Kartaltepe durağında inebilirsiniz. 

Marmarayla:
Marmaray Yenikapı istasyonundan, Yenikapı - Atatürk Havalimanı Metro Hattına aktarma yapabilirsiniz.

Arabayla:
E-6 "Hal - Otogar" çıkışında.
E-5 "Otogar" çıkışından "Kartaltepe - Yıldırım - Kocatepe" istikametinde.

Metrobüsle:
Merter Metrobüs durağından, Atatürk Havalimanı - Yenikapı Metro Hattına aktarma yapabilir

18 Ocak 2018 Perşembe

GEZMELER GEZMELER .... ZÜMRÜT BÜFE .... EMİNÖNÜ'NDE...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
                      Bismillahirrahmanirrahim......

Yazdan kalma bir günde, Oğluşumla vapura binmek istedik, arada olur bize ve bir ikindi vakti Eminönü'ne gittik ne de özlemişiz belki aylardır gelmemişiz birlikte buralara. Yeni camiye uğradık, mısır çarşısından şöyle bir geçtik, Mahmutpaşa yokuşundan kapalı çarşıya kadar çıktık . Saat dördü geçiyordu her zamanki yemek yediğimiz yerde döner kalmamış bu saatte , Yusuf acıkmıştı, hemen suratını astı tabi dönerci abileri üzülmesin diye çikolata ikram ettiler ve yokuşu geze geze inmeye başladık.






















Daha önce buralara geldiğimiz de önünden hep geçtiğimiz ama başlangıç rotamız olduğundan belkide acıkmadığımızdan yemek yeme fırsatımız olmadığı ama gerek sosyal medyada gerek televizyonlarda duyduğum ve aklımda bulunan bir yerdi Zümrüt Büfe. Özellikle ülkemizde ve ulusal kanallarda gurme proğramları yapan Vedat Milor tarafından ziyaret edildiğin den beri daha bir rabet görür olmuş. 


Bize bugün gelmek nasip olacakmış herhalde, yoldan bakınca salaş bir yer dışarıda ki çığırtkan aile salonları olduğunu söylüyor ama zaten hafta içi olması sebebiyle boştu biz de orada yemek istedik, o kadar ufak bir yer ki,  yüksek sandalyelere oturup mermer tezgahlar da dönerinizi yiyorsunuz. Dediğim gibi boş olduğu için hemen dönerlerimiz getirdiler. Belkide karnımız aç olduğundan çok lezzetli geldi bana bir çırpıda bitiriverdik. 

Döneri tartıyla veriyorlar içine patates kızartması yerine püre koyuyorlar yeşillik ve soğan ilavesi de varmış ama biz gittiğimizde geç olduğu için sadece püre eklediler, püre ayrı bir lezzet katmış. Tarihi yarım adada yediğimiz dönerlerden lezzeti bir tık önde eti de lezzetliydi. 

Gelelim fiyata, internette okuduğuma göre herkes fiyattan şikayetçi evet Eminönü'nde yemek yediğiniz yerlerden oldukça fiyatlı ve normal bir AVM'de burada yediğiniz ekmek arası fiyatına İskender yersiniz ama bulunduğu konum itibariyle çok kira verdikleri aşikar birde kıyma değil et döner olunca fiyatı etkiliyor diye düşünüyorum. 

Yolunuz Eminönü'ne düşerse Mısır Çarşısınından çıktıktan sonra Tahtakale girişinde sağda bulunan Zümrüt büfe de ayak üstü lezzetli bir döner yiyebilirsiniz. Saat 18:30 kadar açık bulunuyormuş ve Ramazan ayı boyunca kapalıymış. 



ADRES: Rüstem Paşa Mahallesi, Sabuncu Hanı Caddesi, No 12, Fatih, İstanbul

17 Ekim 2017 Salı

GEZMELER GEZMELER ...BU SENEKİ İKİNCİ GÖKÇEADA TATİLİMİZ...







بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 

Bismillahirrahmanirrahim....


                                    Bu  yaz  beş günlük Gökçeada  kaçamağı yaptık pıtırcık Yusuf'umla sizlerle de paylaşmıştım. Deniz sevmeyen tatillerimiz de havuzdan çıkmayan yaramaz Gökçeada da deniz hayranı oldu bu seferde deniz den çıkaramadık Yusuf'u,  o kadar çok sevdi ki  ''Anne yazları burada yaşayalım.'' diye planlar yapmaya başladı tabi beş gün sonunda İstanbul'a döndük  ama ben izinlerimi ayarlayıp bir haftalık daha tatil yapmak için fırsat buldum. Bu tatilimiz de de bol bol fotoğraflar çektik ama ben bir türlü yazmaya fırsat bulamadım malum resimleri derlemek ve yazıları yazmak bir hayli uğraştırıcı  ve ilk fırsatta sizlerle paylaşıyorum. Hatta bu tatilimiz de bir günlük Bozcaada  gezisi de yaptık onuda ilerleyen günler de paylaşacağım sizlerle inşallah..

Bu tatilimizde  deniz yoğunluklu oldu fazla gezemedik,  mavişim Umut'la, Yusuf deniz den çıkmadı ve sürekli  sevdikleri  yerde denize girmek istedikleri için pek değişik  koylara gidemedik, önceki yazımızda cennet Gökçeada'nın paylaşamadığımız güzelliklerini bu yazımızda kaldığı yerden anlatmaya çalışacağım.

KEFALOS KOYU...


















Burası bizim oğlanların gözdesi su derin değil adeta bir havuz. Kefalos’ta rüzgâr sörfü ve kite sörf yapılıyor ve eğitim veren kurslar var. Ayrıca her ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz plajıda mevcut ama biz  tenha olduğu için plajda  değil koyun sonuna doğru ilerleyip oradan denize giriyoruz..
UĞURLU KÖYÜ


Bir ada turu yaptıktan sonra Uğurlu köyüne düştü yolumuz burasıda Gökçeadanın merkezi kadar olmasa da oldukça kalabalık geldi bize alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar, tezgahlar yemek yiyebileceğiniz lokanta ve kafeleri de mevcut, Uğurlu köyüne geldiğiniz de kalacak yer sorunu da yaşayacağınızı pek düşünmüyorum. Köyün içinden geçip plaja ulaşıyorsunuz burası da oldukça kalabalık şemsiyenizi açıp hemen denize girebilirsiniz ama bizim oğluşların pek hoşuna gitmedi tabi pek zevkle girmediler denize ve fazla duramadık uğurlu plajında.
SAKLI LİMAN (GİZLİ LİMAN)
Ada turumuzu yaptığımız gün Uğurlu Köyünden sonra  daha önceden methini duyduğumuz bu koyu görmek istedik . Tam güneş batarken ulaştık Gizli Lİmana  Adanın en batı ucu yani gidilecek son nokta buradan sonrası yok. İncecik  Kumdan oluşan bu koy da köylüler tarafından işlenen plajda mevcut her türlü imkan mevcut. 








YILDIZ KOYU 


Adada ki tatilimize başladığımız ilk günlerde sabahtan yağmur çiseledi ve hava kapandı biz de o gün denize gitmemeye karar verip adada görmediğimiz yerleri gezmeyi düşündük ilk uğrak yerimizde Yıldız koyu oldu. Koyda bizim gibi sadece gezme amaçlı gelen birkaç aile vardı çünkü burada kumtaşlarının, deniz suyu ve bakteriler tarafından aşındırılması sonucunda oluşan doğal heykelimsi taşlar ve kaya katmanları mevcut. Kayalara çıktık bizim afacalar plajda biraz gezinip eğlendiler. Sabahtan kimse denize gitmemişti ama öğlen havanın düzelmesinden sonra herkes kendini sulara attı biz de o günü gezerek değerlendirdik...
 YENİ BADEMLİ KÖYÜ 
Adayı gezerken Yeni Bademli Köyünün içinden geçtik pansiyonların yoğun olduğu bir köy arabayla geçerken bu ağaç dikkatimizi çekti araçtan indim ve fotoğrafını çektim. Adanında rumca ismi olan İmroz (rüzgarlı) isminin nereden geldiğini kanıtı gibi  adanın neredeyse her tarafında böyle ağaçları görmeniz mevcut. 
YUKARI KALE KÖY

Adanın muhteşem manzaralı yerlerinden biri köyün adını aldığı kaleye çıktığınız da kuşbakışı Aşağı Kaleköy, Yenibademli, Eskibademli ve Zeytinli Köylerini görebiliyorsunuz. Kale Ceneviz'liler den kalmış sadece fotoğraftaki kalıntılar günümüze gelebilmiş Ceneviz'liler zamanında İskiter Kalesi olarak anılıyormuş günümüzde Gökçeada Kalesi yada Kaleköy Kalesi diye adlandırılıyor. 
 
Kalenin hemen yanında şahane manzara eşliğinde hem yaz hem de kış sezonunda açık olan İmroz Poseidon Restoran'da deniz ürünleri ve ızgaraların tadına bakabilirsiniz. 




Ada da irili ufaklı Rum vatandaşlarımızın ibadet yaptığı şapeller mevcut bunlar genelde dini gün ve bayramlarda kullanılıyor biz de Yukarı Kaleköy'deki  şapelin  içine girdik ve fotoğrafını çekti  gerçi bizim çocuklara buranın ne için olduğunu anlatmakta zorlandık ama gezimiz de değişik bir durak oldu. 

Bu köyde her sokağa ayrı  bir hanım adı verilmiş ne kadar ince bir düşünce değil mi.Kadınlara yönelik bu pazitif ayrımcılık hoşumuza gitti ...




































 

   

Yukarı Kaleköyde  televizyonda gurme proğramlarında da çıkan Mustafa'nın  Kayfesi 'ne gidiyoruz. Eski bir kilisenin avlusunda yer alan 300 yıllık bir çınarın altında manzarası güzel, otantik bir yer. Kahvaltısı, muhallebisi ve kahvesiyle meşhur.  








Burada Kale köy hatırası fotoğrafları çekilip yandaki kilseye şöyle bir göz atıyoruz ve paylaşmak için bol bol fotoğrafta çekiyoruz...






EART MARKET , YERYÜZÜ MARKETİ (ORGANİK PAZAR) VE YEŞİLYURT KAFE 










Gökçeadanın merkezine beş dakika doğal ve organik ürünlerini temin edebilceğiniz güzel tasarlanmış içerisinde bir şeyler atıştırabileceğiniz yerlerde mevcut, bu yerlerden birisi de yeşilyurt kafe, çok nazik bir çift işletiyor burayı biz gözleme ve mantısını denedik inanın gözlemenin tarifini istedim o kadar leziz, bizim çocuklarda parmaklarını yedi. Burada her şey günlük yapılıyor gözlemeyi bizim yanımızda hemencecik yapıverdi mantıda ona keza yanımızda haşlandı gözümüzün önünde ter temiz bir ortam ve sedirlere rahatça oturup yorgunluğunuzu atabileceğiniz bir yer sohbetleride ve misafirperverlikleri de ona keza çok güzel bir daha ki ada tatillerimizde de uğrak yerimiz olacağı kesin.
Bu ada tatilimiz de böyle bitti elimiz erdiğince gördüğümüz güzellikleri sizlerle paylaştım   Gökçeadaya doyamadık tabi gelecek seneler de tekrar gelmek niyetiyle..